"Kadınlar hayatlarının kurban edildiği evlilik ve toplum sunağını koca, çocuk, ev, çeyizle süslüyorlar. Ben de öyleydim. Şantaj kurbanı olmasam, ölümcül bir hastalığın pençesine düşmesem, bu dünyadaki vaktim azalmasa, öyle kalmaya devam edecektim."
Şebnem İşigüzel'in gene keyifle okuduğum kitabı İyilik, 35 yaşındaki bir diş doktorunun, vücudunu sinsice saran kanser hastalığını öğrenmesiyle başlar. Evet, kahramanımız kanserdir ve çok az ömrü kalmıştır.
Değişik ve gizliliklerle örülü bir hayatı vardır. Evlidir ve eşinin ilk evliliğinden sakat olan kızı Deniz'e annelik yapmaktadır. Diş doktorudur, ama sahte diplomayla bu mesleğini sürdürmektedir. Hastalığını herkesten saklayarak, tedavi olmayı da kabul etmeyerek, son günlerini kiralık bir odada, geçmişiyle hesaplaşarak ve anı yaşayarak tamamlamaya çalışan kahramanımıza, okurken hem üzülecek, hem kızacak hem de anlamaya çalışacaksınız benim gibi.
Fakir bir mahallede mütevazı bir çocukluk geçirmişken, Nişantaşı'nın ışıltılı sokaklarında markalı bir hayatın kucağına oturtan koşulları içimizi kanartarak okutuyor yazarımız, gene betimlemeleriyle, kelime oyunlarıyla can katarak.
"'Yaşamak ne?' diye sorarsanız benim gibi hayatın sonuna gelmiş birisine, 'Devasa bir hatırlama faaliyeti' derim size. Olaylar, insanlar, sözler, duygular, hisler. Yaşamak hatırlamaktır. İlerisi için."
Her kitabından ayrı bir tat aldığım İşigüzel, "sevilmek ve ayakta kalmak isteyen, isyan eden ve yenilen bir hayatı anlatıyor..."
Keyifli okumalar❤