Brontë kardeşlerin en bilineni yazar Charlotte Brontë; masum bir küçük kız çocuğunun olgunlaşmasını, büyümesini ve hayranlık uyandırıcı aşkını anlatıyor. Küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre, dayısının vasiyeti üzerine bakımını üstlenen yengesi ile yaşamaktadır. Ancak kısa bir süre sonra yengesinin talimatı ile katı kuralları olan, bilgiye kapalı, dini yönden baskın, bağnaz bir yatılı okula gönderilir. Kısa dönemde edindiği arkadaşı ‘Helen Burns,’ Jane Eyre’nin en iyi arkadaşı olacaktır. Okulda geçirdiği on yılın sonunda mürebbiye olarak mezun olur. Thornfield Malikanesi’nde mürebbiye olarak iş bulur. Mr. Rochester’ın yeğeni Adela’yla günler geçerken Edwar Fairfax Rochester’ı gözlemleyerek onu tanımaya çalışır. Evin sahibi Edward Rochester, zorlu bir kişiliğe sahip olsa da Jane, sonunda ona âşık olacaktır. Ancak Rochester’ın gizemli geçmişi gün yüzüne çıkarken Jane’i zorluklar ve acılar beklemektedir. Kitabın sonu ise Jane Eyre’nin olgunluğunu ve sadakatini yoğun duygularla resmediyor. Küçük yaştan beri sevgisiz kalan Jane Eyre, yaşadığı zorlukları tek başına göğüslemesiyle ve hatta bu zorlukların onu olgunlaştırmasıyla; Victoria dönemi tutuculuğun baş gösterdiği, kadın hak ve özgürlüklerinin hiçe sayıldığı bu döneme ağır bir eleştiri adeta. Bu küçük masum kızın güçlü bir kadına dönüşünü sizde okumalısınız.