Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Julie Ya Da Yeni Heloise

Jean-Jacques Rousseau

Julie Ya Da Yeni Heloise Hakkında

Julie Ya Da Yeni Heloise konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
2/10
1 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
211
Görüntülenme

Hakkında

Eserin nostaljik dokusuyla okuru XVIII. yüzyıla ışınlayan Rousseau, bu çok sesli romantik baş yapıtıyla bizi yalnızca tutkulu bir aşkın baş döndürücü cazibesine kapılmış sonra da dikenli tellerine takılıp yara bere içinde kalmış iki âşığın kaderine ortak etmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal ahlak, aile yapısı, doğa sevgisi, inanç, erdem, gelenek ve benzeri alt başlıklar çerçevesinde çeşitli alt metinlere mercek tutarak sıradışı bir insanlık dersi de veriyor. "Zaman zaman Tanrı´nın yaşlarımız ve zevklerimiz arasında olduğu kadar, duygusal yakınlığımız arasında da gizli bir uyum yarattığını düşünerek gururlanıyorum. Öyle genciz ki içimizdeki doğa sevgisini hiçbir şey değiştiremez; üstelik hoşumuza giden her şey yine birbiriyle uyumlu. Dünyanın önyargı kalıplarınca esir alınmadan önce, kendi hissetme ve görme kalıplarına sahibiz; o halde neden kendi muhakeme yeteneğimizde gördüğüm bu benzer uyuşmanın kalplerimizde de olduğunu hayal etmeye cüret etmeyeyim?..." Rousseau, insan ruhunu sarsıntılarla yerinden oynatan, aklını başından alan, vicdanını hıçkırıklara boğan bu mektuplarla, duygulara hayat veren sihirli sözcükleriyle bizi vals ile başlayan, tango ile devam eden ve en sonunda flamenkonun ağıtlarıyla içlendiren dansına eşlik etmeye davet ediyor. Müzik durduğunda ise insanı vicdanı ile baş başa bırakıyor. "Vicdanın çığlıkları er ya da geç halkın onayını durmadan reddedip yok sayacak. Herkesin gözünde onurlu olacak fakat ruhunuzda aşağılanmış hissedeceksiniz. Oysa, unutulmak ama erdemli kalmak daha iyidir."
Çevirmen:
Fatmagül Ezici
Fatmagül Ezici
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.Sayfa Sayısı: 232Basım Tarihi: 21 Haziran 2023Yayınevi: Dorlion Yayınevi
ISBN: 9786253680640Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques RousseauYazar · 28 kitap
İsviçre'nin Cenevre kentinde doğmuştur. Bir saatçinin oğludur. Babası Topkapı Sarayı'nda saat tamirciliği yapmıştır. On yaşında eğitimine bir din adamının yanında başlayan Rousseau, daha sonra bir gravürcü ustasının yanında çalışmıştır. 1728-1738 yılları arasında, sekreterlik, müzik hocalığı ve tercümanlık yaparak, Fransa, İtalya ve İsviçre'de dolaşmıştır. Fransa'da yazıları yasaklanınca daha sonra aralarının açıldığı dostu David Hume'un daveti üzerine İngiltere'ye gitti. Daha sonra Batı İsviçre'de Neuchatel'e sığındı. Kalvenist olarak vaftiz olmuştu. Torino'da Katolikliğe geçti, daha sonra tekrar Kalvenist oldu. Bu sebeple doğduğu şehir olan Cenevre'de ateist suçlamalarına mâruz kaldı. 1749'da Ansiklopedinin müzik bölümünü kaleme almıştır. Jean-Jacques Rousseau'nun yapıtlarındaki karmaşıklık onun; doğal hukuk kuramcısı, doğal hakları yadsıyan biri, aydınlanmacı, aydınlanma ilkelerini yerle bir eden biri, demokrasinin inançlı savunucusu, demokrasiyi ayaklar altına alan biri, burjuva liberal devriminin hazırlayıcısı, öte yandan böyle bir devrimin olumsuzluklarını çok önceden gösteren, hatta reformculuğu bile benimseyen biriymiş gibi birbiriyle çelişen ve çatışan çok karşıt düşüncelerle yorumlanmasına sebep olmuştur. Bu sebeple Rousseau anlaşılması güç bir düşünür olmuştur. Kendisini hep halktan birisi olarak görmüş, halktan kişiler arasında daha rahat etmiştir. Rousseau, doğru bir siyasal toplumun temellerini ortaya koyabilmek için olguların bir yana bırakılması gerektiğini belirtir. Çünkü ona göre salt olgulardan hareket edildiğinde, çıkarlar, yararlar ön plana yerleştirilmekte ve böylece adalet, hukuk ayaklar altına alınmaktadır. Rousseau, güçlünün haklı kabul edildiği, siyasal toplumun kökenine olguları yerleştiren, olgusal verileri ve kuramları eleştirmektedir. Yurttaşı, ortak benliği, halkı, devleti yaratan bir toplum sözleşmesini ve bu sözleşmeye toplumdaki her bireyin dahil olması gerektiğini savunur. Halk olmanın temelinde egemenliğin var olması gerektiğini düşünür. Yasaların olmadığı bir yerde devletten söz edilemeyeceğini savunmuştur. Yasaların, halkın tümü için geçerli olması gerektiğini düşünmektedir. Halk sayısı arttıkça, yönetici sayısının azalması gerektiğini savunan Rousseau, demokrasi, aristokrasi, monarşi” şeklindeki sınıflandırmayı benimsemiştir. Rousseau'ya göre demokrasi biçimindeki hükümette yönetici, halkın tamamı ya da büyük bir kısmıdır. Aristokrasi biçimiyse küçük bir azınlığın yönetimidir. Monarşik hükümette ise yönetme yetkisi tek bir kişidedir. Rousseau'ya göre yurttaşlar olmadan erdem, erdem olmadan özgürlük, özgürlük olmadan devlet olamaz. Ayrıca devletin temelinde dinin de olması gerektiğini savunur. Rousseau; devletin iktidara değil, halka ait olduğunu savunmuş ve ulus-devlet anlayışını benimsemiştir.