Hızlandırılmış bir filmin içinden geçiyor gibiyiz
Düşünce sistemlerimizi alt üst eden, kavramlarımızı değiştiren ve kutsallarımızla oynayan bir filmi sabırla seyretmekteyiz!
"Libya'da tehdit altındaki sivil halkı ve yerleşim alanlarını korumak için gerekli tüm önlemler alınacaktır!"
Sivil halkı korumak mı?
Gazze bombalanırken haftalarca seyretmişlerdi. Lübnan'ı bombalayan İsrail'i desteklemişlerdi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, George Washington Üniversitesi'ndeki konferansında son noktayı koyuyor!
"Hedefimiz insanlara interneti değil, meydanları nasıl kullanacaklarını öğretmek"
Çin, Rusya ve Hindistan jeo-stratejik bir "ortaklığa" gidebilirler; bunu başarırlarsa sonuçta, IMF'nin ve Dünya Bankası'nın yeryüzündeki ekonomik liderliği yıkılabilir.
Kitapta gayet güzel tesbitler var. Maalesef burada yazanlari milletimizin ekseriyeti bilmesine rağmen umurlarında değil. Bizim boşvermişliğimiz Allah korusun Birgün sıranın bize gelmesine sebep olacak. Genç nesil aptallar ordusu olarak sosyal çöplükte yetişiyor. Yalan haberlerle yönlendiriliyor. Doğruyu söyleyenle dalga geçiyorlar. Şimdi birde dış güçler falan yok demeye başladılar. O inanmadıkları dış güçler kafalarına vurdugu zaman iş işten geçmiş olacak Allah korusun Allah sonumuzu hayır etsin.
Küresel efendilerin “Yeni Dünya Düzeni”için ağızlarından düşürmedikleri bir söz var:"Demokrasi"!
Nedir bu sözünü ettikleri "demokrasi"? Görülen o ki ,“bomba yağdırmaktır, hedef ülkelere!
İşgal etmektir. Ya da efendiletine en faydalı köleyi seçmektir halka!”
Irak, Afganistan, Libya bombalanırken "Demokrasi Geliyor!" çığlıkları attılar. Emperyalizmin demokrasi anlayışı işte budur: Bir ülke yönetimi eğer emperyal çıkarlara biat etmiyorsa, bombalanacaktır. . .
Efendilerine itaatkar yönetimler işbaşına gelene kadar sivil ve askeri darbelerle canları çıkarılacak
Nedir sözünü ettikleri bu "demokrasi"? Görülen o ki, "bomba yağdırmaktır, hedef ülkelere! İşgal etmektir. Ya da efendilerine en faydalı köleyi seçtirmektir halka!"
Üniter devlet yapısını değiştirmeyi öngören yeni bir anayasa, diktatörlüğe yol açacak bir Başkanlık Sistemi, bölünmeyi getiren yerel özerklik" dayatması ve federal bir Türkiye... Küresel efendilerin bize çizdiği yol haritası bu!
(..)Başkanlık Sistemi… Ulus devleti çözecek bir anahtar.
Hedef ülkeye bir milyarlık bir kredi ayarlanır. Mesela Ekvador. Bununla havaalanları, yollar, köprüler, limanlar yapılır. Halkın hiçbir ihtiyacını görmeyecek bir yığın inşaat dikilir, gidip yönetimlere rüşvet veririz. Onları büyük miktar kredi almaya ikna ederiz. Nasılsa bu paranın yüzde 90'ı Amerika'ya geri gelecektir. Ülkeyi büyük bir borca sokarız. Bu borç durmadan büyür. Ekvador'un milli bütçesinin yarısını bulur. Sağlık ve eğitime kuruş kalmaz, tarım arazileri yok olur, ülkede küçük bir azınlık rüşvetlerle olağanüstü zenginleşir. Halk yokluk içinde debelenir.