Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
İbret dersi
Kaçaznuni, bütün Ermeni yazarları gibi, Rus Çarlığı, İngiliz emperyalizmi ve Fransız emperyalizmi bizi kullandı diyor ve en sonunda bizi terk edip ortada bıraktıkları zaman, artık herkesin bize ihanet ettiğini söyleyip dövünmekten başka çaremiz kalmamıştı.
Size saklı niyetini hileler ile dayatanları yarı yolda bırakmazsanız saklı kötü niyet bir gün sizi mutlaka yarı yolda bırakır. Önder Karaçay
Reklam
Raporun Yayınlanması
Kaçaznuni, bu konferans raporunda, geçmiş dönemin özeleştirisini yapar. Bu özeleştiri, aslında bir itirafnamedir. Kaçaznuni, çekilen acılardan Taşnaksutyun Partisi'nin sorumlu olduğunu dürüstçe ve açık yüreklilikle saptar. Raporun sonunda Taşnaksutyun'un kendini feshetmesi ve siyasi arenadan çekilmesi gerektiğini savunur. Son cümleleri çarpıcıdır, "Evet intiharı öneriyorum, Parti kendisini feshetmelidir" der.
Sayfa 7 - 31. BasımKitabı okuyor
Kötü Niyete Yetki Veren Toplum
🎯 Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama vedası sonrası kötü niyetli eğitim sistemini topluma dayatanlara oy vererek bu kötü niyeti meşru hale getiren sömürgecilere kendini yem eden kötü bir toplum vardır. Böyle bir toplumda iyi öğretmen, iyi öğrenci, iyi veli olarak kalmak mümkün değildir. Önder Karaçay
Kötü Niyetli Eğitim
Kötü öğretmen, kötü öğrenci ve kötü veli yoktur; Ama 'Kötü Eğitim Sistemi' vardır. Rifat Ilgaz
Ahmet Kerim’e göre siyasi fırkalara da kılık değiştirmiş tarikatlar gözüyle bakmak lazım gelirdi. Çünkü bu fırkaların da o tarikatlar gibi sürü sürü çilekeşleri, dervişleri ve birer tane şeyhleri vardır. Şimdiki dilde bu çilekeşlerin adına aza diyorlar ve dervişlerin şeyhlerine de “lider” adını veriyorlar.
Reklam
Kaçaznuni Kimdir?
Ovanes Kaçaznuni (İgithanyan) (Hovannes Katchaznouni), 1918 yılı Temmuz ayında kurulan Ermenistan devletinin ilk başbakanıdır. Taşnak hükümetini, 1919 Ağustos ayına kadar 13 ay yönetmiştir. Taşnaksutyun Partisi'nin kurucularındandır ve önemli liderdir. Ermenistan'ın ve Taşnak Partisi'nin en yetkilisidir.
·
Puan vermedi
Çeviriden mi olsa gerek, yoksa yazarın kendi dilinden mi bilemedim, kitabı devam ettiremedim. Sanki kelimeler arasında kasisler varmış gibi bütünlük kurmada zorlanıyorum. Kullandığı o sıradışı terminolojiye aşina olmak gerek metni anlayabilmek için.
Hız ve Politika
Hız ve PolitikaPaul Virilio · Metis Yayınları · 199824 okunma
Anadolu’daki Aleviler ise, Hz. Muhammed ‘in ölümünden sonra hilafetin gaspedildiğini ve bu yüzden yanlış ellerde olduğunu savunuyorlardı.
XIX. yüzyılda, bir Fransız diplomat İngiliz Başbakanı Palmerston’a, Fransa’nın Palmerston’un gömleğinin manşetinden diplomatik kart çıkarmasına alışık olduğunu söyleyince (kâğıt oyununda hile yapmak anlamında) cesur İngiliz “Kartları oraya Tanrı koydu” demişti.
Reklam
Son tahlilde diktatör de bir insandır ve muhafızları tarafından her an tutuklanabilir; baskıcı kurumlar ne kadar güçlü olursa olsun, halkın tamamı ayaklandığında onu durdurabilecek hiçbir güç yoktur.
Sayfa 43 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Gerçek ortadadır, bellidir; üzerine kimse örtü çekemez. Fransa'nın ve İngiltere'nin davranışları, milletlerinin yüksek menfaatleri böylesini gerektirdiğindendir. Türklüğün yüksek menfaatleri acaba neyi emrediyor? Kim düşündü, kim inceledi? Vietnam sergisi açmanın Türklüğün yararına olacağını kim kararlaştırdı? Bir İngiliz'de, bir Fransız'da yücelen milli şuur bize gelince neden cüceleşiyor?
Çarlık imparatorluğu sınırları içinde yaşayan Türklerin durumu... Azerbaycanlılar, Kuzey Kafkasyalılar, Kırımlılar, Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar, Başkırtlar, Kazaklar dayanılması imkânsız bir baskı altında. Türk aydınları, nereden gelirse gelsin, en ufak bir kurtuluş ışığına umutla sarılıyorlar. İşte o sırada ihtilâl patlıyor, koca bir memleketi kana buladıktan sonra kazanıyor. İhtilâlin yüzü yumuşaktır. Çarlık Rusya'sının gaddar pençelerinde kıvranan bütün esir milletlere olduğu gibi, Türklere karşı da dost görünüşlüdür. Lenin ve Stalin, 1917 yılında ortak bir beyanname yayınlıyorlar. Müslüman Türk milletlere millî bağımsızlığı, kendi kendilerini idare hakkını, dilleri, dinleri ve geleneklerine dokunmamayı vaat ediyorlar. Oyunlarının hayli başarı kazandığı, kısa bir süre tilkinin kuzu sanıldığı bir gerçektir. Rusya'daki Türk aydınlarının çoğu kızıl ihtilalin karşısına çıkmamış, uyandırmağa çalıştıkları milletlerini tehlikelerin en müthişine karşı gerektiği gibi uyarmamış, milli bağımsızlık hayalinin cezbesine kapılmışlardır. Sonucun ne olduğunu, hainlerle gafillerden başka herkes biliyor.
Mecliste yumruklaşılıyor, fakültede sandalyeler kafalarda parçalanıyor, sokakta gençler birbirini kovalıyor. Milletini gerçekten seven bir insanın, böyle bir manzara ile karşılaştıktan sonra yüreğinin yanmaması, yaşadığına kahretmemesi mümkün değildir. Bir tarafın haklı, diğer tarafın tamamen haksız olması bile fazla bir değer taşımaz. Bir memleketin insanları, hele gençleri birbirlerini sevmek, birbirlerine güvenmek, birbirlerini korumak zorundadırlar. Dövüşmek yalnız bir yerde doğrudur, güzeldir. Hatta kutsaldır: Savaşta, düşmana karşı... İnancıma göre yıllardır dövüşen gençlerin birbirlerini düşman gibi görmeleri için kâfi sebep yoktur. Birkaç defa yazdığım ciheti bir kere daha belirtmek isterim. Komünistlerin, dünyanın her tarafında olduğu gibi vatan haini sayılmaları gerektiğini, memleketlerini Sovyetlere peşkeş çekmek için çalıştıklarını iyi bilenlerdenim. Ama komünist yazarları okuyan, okuduklarının doğruluğuna inanan, komünistleri şurada burada konuşturup alkışlayan, diğer arkadaşlarını gericilik ve faşistlikle suçlayan bütün gençlerin vatan haini olmadığını da gayet iyi bilirim. O talihsiz gençlerin kaderlerindeki aksilik yeterli bir eğitimden geçmemeleri, komünizmin gerçek mânâsını, hele Türkiye bakımından nasıl bir tehlike olduğunu öğrenememeleridir.
Büyük şehirlerde yaşayan insanların, şehirlerine karşı tam bir kayıtsızlık içinde olmaları üzüntü verici. Medeniyetimizin çöküşünün ve toptan yıkılışımızın bir belirtisi işte budur. Devrimiz, miskinlik, gayesizlik, içinde boğuluyor, daha doğrusu paraya köle oluyor. Onun için, böylesine bir köleliğin, kahramanlığın mânâsını bu şekilde yitirmesine şaşmamalı. Hal, yakın geçmişin ektiklerini biçmesinden başka bir şey yapmıyor.
Sayfa 187 - Anonim yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.