Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri
Fuzuli BayatÖne Çıkan Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri Gönderileri
Öne Çıkan Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri kitaplarını, öne çıkan Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri yazarlarını, öne çıkan Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ülgen ışıklı beyaz bir ruhtur.
‘Kambersiz düğün olmaz’ın mitteki hikayesi...
“Baba Kamber, sadece atlara bakmaz, aynı zamanda musikicilerin de piridir. Destanlarda ve efsanelerde o hem yılkıcı hem de musikicidir. Büyük olasılıkla Anadolu Oğuzları Orta Asyalı Soydaşları, Türkmenler gibi, Kamber Ata’yı biliyor olmalılar ki; ‘Kambersiz düğün olmaz’ diyerek Baba Kambar’ın musikicilerin koruyucusu olduğuna işaret etmişlerdir...”
Sayfa 193Kitabı okudu
Eski Türkler şöyle derdi...
“Bar nemenı yok edep aytana bardı,
yok tegen yok bolar”
(Olan şeye yok deme. Eğer yoktur dersen,
o zaman var olan şey de yok olur...”
Sayfa 39Kitabı okudu
Ergenekon Bayramının doğuşu...
“..Sonra nereden geldiği bilinmeyen gök yeleli bir Bozkurt ortaya çıktı. Bozkurt geldi, Türklerin önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü, arkasından da Türk boyları. Ve Türkler, Bozkurt’un önderliğinde, o kutsal yılın kutsal Mart ayının kutsal 21. gününde Ergenekon’dan çıktılar. Bu kutsal gün Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün geldiğinde törenler yapılır; bir parça demir ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk Kağanı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beyleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar...”
Sayfa 111Kitabı okudu
Yaratıcı Baş Tanrı: Kayra Kan Tengri...
“Altay Türklerine göre, gökyüzündeki tanrısal ruhların en büyüğü Kayra Kan Tengri’dir. Babası ilk tanrı olan Gök Tengri’dir.
Kayra Kan, göğün en üst tabakasında 17. katta oturur. Bütün ilahi ruhların ve insanların babasıdır, ve oradan evrenin kaderini tayin eder.
Kayra Kan’ın dört oğlu bulunmaktadır. Bunlar Ülgen, Yer Tengri, Kızagan ve Mergen’dir. Kayra Kan’ın oğulları onun özelliklerini temsil eder. Ülgen merhametini ve iyiliğini, Mergen bilgelik ve aklını, Kızagan intikam ve öfkesini temsil etmektedir.
Mitte denilir ki, Kayra Kan yeryüzünü yarattıktan sonra dokuz dallı bir çam diker ve 16. kata oğlu Ülgen’i oturtur. Kayra Kan, dokuz kişinin bu dallardan türemesini, dokuz ulusun da buradan meydana gelmesini ister.
Kayra ismi, ‘kay’ kökünden türetilmiştir. Kayra kelimesi ‘lütuf, iyilik, ihsan’ anlamına gelir. Kayırmak kelimesiyle aynı kökten gelir. Kayırmak yada kayramak, himaye etmek, lütfetmek anlamlarında kullanılır...”
Sayfa 59Kitabı okudu
Yunan Mitolojisindeki Prometheus ile benzerlik gösterir: İLK ATEŞ’in buluşu...
“Tanrı Ülgen, insanın ateşe ihtiyacı olduğunu anladı. O, gökten beyaz ve siyah renkli iki taş getirerek, eline kurumuş ot alıp, onları avucunun içinde ezdi ve sonra ezilmiş otu taşlardan birinin üzerine koydu, diğeri ile alttaki taşa vurdu. Kıvılcım çıktı ve ot alevlendi. Bu yolla ilk ateşi yakan Ülgen, insana şöyle dedi:
“Bu ot, adamnın kuçunen taşha tyuşhan ot.”
(“Bu ateş, babamın gücü ile taşa düşen ateştir”)
Sayfa 43Kitabı okudu
Oğuz Kaan, beyliğini halkına bildirir:
“Ben size oldum Kağan, alın ele yay, hem de kalkan, bize damga olsun buyan. Bozkurt olsun yol gösteren. Demir mızrak, bol orman yerde koşsun katırlar. Her yeri tutsun ırmak, deniz. Güneş bayrağımız olsun, gök çadırımız!...”
Sayfa 113Kitabı okudu
Türkler tengere, tengri terimlerini çeşitli anlamlarda kullansalar da bu karmaşa içinde asıl olanı tek kudret kaynağı, tek güç, tek tapınma objesi olan Gök Tengri'dir. Hikâyelerini anlatacağımız diğer varlıklar ise birer ruhlardır, tıpkı İbrahimi dinlerdeki melekler, peygamberler gibi.
Sayfa 16 - Ötüken Neşriyat 9. Basım 2023Kitabı okuyor
Burkut Ata...
“İlk insanın, ilk şamanın ecdadı olan ‘berk ut’ (kartal) gökten inerek bir kadınla yaşamış. Ondan türeyen insan da ilk şaman olmuştur. O nedenle şamanların ilk atası kartal, Türkler arasında kutsal kuştur..
Karga ise, insanlara baharda ekinin başlama zamanı geldiğini haber verdiği için, kadim Türkler onu ‘tarımın hamisi’ olarak görmüşlerdir. Ayrıca karga, İskit Sakalarda ve Kıpçaklarda ‘Güneşin yer üzerindeki vekili’ olarak değer kazanmıştır...”
Sayfa 177Kitabı okudu