Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kahire Saçlarımı Geri Ver

Nevâl El-Seddavi

Kahire Saçlarımı Geri Ver Gönderileri

Kahire Saçlarımı Geri Ver kitaplarını, Kahire Saçlarımı Geri Ver sözleri ve alıntılarını, Kahire Saçlarımı Geri Ver yazarlarını, Kahire Saçlarımı Geri Ver yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaferin anlamını hayatımda ilk defa kavrıyordum; demek ki korku yalnızca yenilgi getiriyor, zafer ise cesaret gerektiriyordu.
Sayfa 11
Yüzbinlerce hapishane, milyonlarca hücre... Evler, mutfaklar, yatak odaları, hastaneler, dershaneler ve batakhaneler... Bir yanda Kahire'nin dar sokaklarında ürkek tavşanlar gibi yürüyen, öbür yanda geniş kalçalarıyla aynı şehrin ünlü göbek dansını icra eden mahkumlar... Sabahın, öğlenin, gecenin mahkumları... Hepsi de aşılmaz, çıkılmaz, kaçılmaz görünen zindanlar ve hepsi de özellikle kadınlar için... Peki, hangi kadın, kilitleri asırlık geleneklerle taşlaşmış bu zindandan kaçabilir? Hangi kadın böyle bir bedeli göze alabilir? Hangi kadın bütün bir toplumu karşısına alacak özgürlük tutkusuna sahip olabilir? Arap dünyasında ezici baskıya rağmen özgürlük ateşiyle yanan kadınlar geçmişte de vardı, şimdi de var, gelecekte de var olacak.
Reklam
Doktor olmak, hastalığa teşhis koymak, ilaç vermek ve para almaktan ibaret değildi. Başarı muayenehaneyi doldurmak, zenginleşmek ve adımı tabelalarda görmek değildi. Tıp bir meta olmadığı gibi, başarı da parayla ve ünle ölçülemezdi. Doktor olmak, kısıtlamalara ya da koşullara bağlı kalmadan, sağlığı ihtiyacı olan herkese dağıtmak demekti; başarı da başkalarına sahip olduğumuz şeyleri vermekti.
Sayfa 91 - EverestKitabı okudu
"Tıp yalnızca iyileştirir. Sanat ise iyileştirir ve yaratır."
Sayfa 88 - EverestKitabı okudu
"Birçok erkek bir kadının açıklığının onun kadınlığını yok ettiğini düşünüyor. Onun için kadınları çeşitli kılıklara sokmaktan, kaçamak yapmaktan, aldatma ve aldatılma oyununda onlara katılmaktan hoşlanıyorlar." "Sonra da kadınları yalnızca bir cinsel haz kaynağı olarak görüyorlar." "Güçlü bir kişiliği olan, zeki bir kadının dişiliğini anlayan erkeklerin sayısı fazla değil." "Bir kadının vücudu ne kadar güzel olursa olsun, aptalsa, zayıfsa, yapmacıksa ya da kendinden emin değilse, gerçekten kadınsı değildir o." "Çoğu kadın erkekliğin bir adamın sekste iyi olup olmadığıyla ölçüldüğünü düşünür." "Bir erkek sekste ne kadar iyi olursa olsun, aptalsa, zayıfsa, yapmacıksa ya da kendinden emin değilse, gerçekten erkeksi değildir."
Sayfa 86 - EverestKitabı okudu
Reklam
Gerçeğin peşinden koştun ve gerçek seni kendinden kopardı
Sayfa 76 - EverestKitabı okudu
Sessizlik ne kadar zalim, insan sesleri gürültülü olsalar bile ne kadar yumuşaktı? Yalnızlık ne kadar soğuk, insanların ‐hasta olmalarının bile‐ nefesleri ne kadar sıcaktı. Hiçbir şey yapmadan durmak ne kadar dayanılmaz, hareketlilik, hatta mücadele ve çatışma ne kadar güzeldi. Boş zaman ne kadar korkunç, sonuç başarısız olsa bile düşünmek ve uğraş vermek ne kadar tatlıydı.
Sayfa 76 - EverestKitabı okudu
Hayat niçin beni ileri fırlatıp, buz gibi bir yalnızlıkta, yüce bir tahtın üstünde kefenleyip bırakmıştı?
Sayfa 76 - EverestKitabı okudu
Hayat yavaş ilerliyordu, ama kaçınılmaz olarak gideceği yere ulaşacaktı. Atomlar havaya, havanın suya, suyun da katı maddeye dönüşmesinden önce milyonlarca yıl geçmiş, bir milyonlarca yıl da katı maddenin hareketli amiplere, amiplerin uzantılara, onların da yüzgeçler, kanatlar, kollar ve kuyruklara dönüşmesi, kollardan parmakların çıkması, kuyruğun ortadan kalkması ve maymunun iki ayak üstünde durması için beklemek gerekmişti.
Sayfa 75 - EverestKitabı okudu
Reklam
Yalnızlık ne kadar soğuk, sessizlik ne kadar acıydı!
Sayfa 74 - EverestKitabı okudu
Toplum (kadınları ensesinden yakalayıp mutfağa, manastıra, mezara ya da batakhaneye tıkan o korkunç canavar)
Sayfa 74 - EverestKitabı okudu
Aşk ve tutku şarkıları söyleyip duran toplumla, aşık olanlar ya da tutkuya kapılanlar için dar ağacı kuran toplum aynı değil miydi?
Sayfa 73 - EverestKitabı okudu
Savaşa girmeye, kendi terimde boğulmaya ve toplumla dimdik ayakta yüzleşmeye karar verdim.
Sayfa 71 - EverestKitabı okudu
Toplumla kavgaya mı girmeli, yoksa onun önünde başımı eğerek, kendimi eve kapatarak ve diğerleri gibi bir erkeğin korumasını arayarak topluma boyun mu eğmeliydim? Hayır! Böyle düşünmek saçmaydı. Dövüşecektim, kendi kendimi koruyacak, içimdeki kuvvete, sahip olduğum bilgilere ve işimde elde ettiğim başarıya güvenecektim. Savaşa girmeye, kendi terimde boğulmaya ve toplumla dimdik ayakta yüzleşmeye karar verdim.
Sayfa 71 - EverestKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.