Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kalbin Ayağıyla Yürümek

Hekimoğlu İsmail

Kalbin Ayağıyla Yürümek Gönderileri

Kalbin Ayağıyla Yürümek kitaplarını, Kalbin Ayağıyla Yürümek sözleri ve alıntılarını, Kalbin Ayağıyla Yürümek yazarlarını, Kalbin Ayağıyla Yürümek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
9/10 puan verdi
Kalbin Ayağıyla Yürümek
Kalbin Ayağıyla Yürümek
Hekimoğlu İsmail
Hekimoğlu İsmail
Bu kitap, fazilet sahibi bir insanın sahip olması gereken güzel özellikleri anlatıyor. Elbette ki fazileti bütünüyle anlatabildiğini iddia etmiyor. Ancak fazilete bir kapı açmaya çalıştığını söyleyebilirim. Kitap İslam'ın, imanın ve müslümanlığın içindeki pek çok ana kavramı kendince hoş diliyle açıklıyordu keşke bu kitabın yeni baskıları da olsa ve insanların okuma imkanı bulunsa böyle kitapların neden tekrar basılmadığını anlayamıyorum...
Kalbin Ayağıyla Yürümek
Kalbin Ayağıyla YürümekHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 201380 okunma
Allah birdir. Yani Allah'tan başka ilah yoktur. Kainatta hiç birbirine karışmayan, son derece düzenli bir hayat sürer gider. Yıldızlar, gezegenler hep hareketlidir, ama asla birbirlerine çarpmazlar. Kâinat insanın vücuduna benzer. İnsan büyütülmüş, kâinat olmuş. Kainat küçültülmüş insan olmuş. Nasıl ki, insan vücudu hücrelerden meydana geliyorsaki bu hücrelerin de temeli atomlardır, atomlar da moleküllerden meydana gelir.
Reklam
Utanma, sıkılma, ar anlamlarına gelir. Canlılar içinde sadece insan haya sahibidir. O da küçük yaştan itibaren öğretilir. Aslolan, her şeyden önce Allah'tan utanmasını öğrenmektir. Allah'tan hakkıyla utanan kul, insanlar arasında da hayâ sahibi olur. İnsanlara karşı hayâ, konuşmada, giyinmede, davranışlarda belli olur. Allah'a karşı hayâ ise, günah işlemekten korkmak demektir. Utanma duygusu olmayan insanın, yaptığı hiçbir kötülük karşısında yüzü kızarmaz.
Bir gün
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hazretleri köy yolunda ilerlerken bakar ki, yandaki bahçede bir grup insan toplanmış içki içiyorlar. Onları görmezlikten gelip yoluna devam eder. Sarhoşlardan biri arkasından koşarak gelir. "Hocam çok büyük hata ettik. Dua et de bir daha içmeyelim." diye yalvarır. O da bu samimi talep karşısında dua eder. Onun bu tavrı üzerine o mecliste oturanların hepsi, "Yahu hocaefendiye ayıp oldu." diye mahçup olarak içkiyi bırakırlar.
Edep, öğretilmez, öğrenilir. Çocuğa "Edepli ol!" denilince çocuk bir şey anlamaz. Fakat ebeveyn yemesinde, içmesinde, giyinmesinde edepli olursa, çocuk da edep öğrenir
Edep yalnızca insanlara mahsus bir davranıştır. Başka yaratılmışlar, bu gibi meziyetlerden yoksundurlar. İnsan her şeyden önce Allah'a karşı edepli olmalıdır.
Reklam
Eskiden hemen her tekkede bulunan bir levha vardı. Üzerinde "Edep ya hu!" yazılı idi. Tarikata giren insanlara ilk öğretilen prensip de şu idi: "Evvelâ edep, sonra ilim.
Ölüm yokluk değil. Bir hayat şeklinden diğer bir hayat şekline geçmektir.
Allah neden insana bu kadar değer vermiştir? Çünkü canlılar içinde iman sahibi olan sadece insandır. Bir insan, dağlarda kalıp insan ve kitap yüzü görmese, Robenson Crusoe gibi yaşasa bile, kâinattaki nizama bakıp "Bu yıldızları, bu otları, bu yeşillikleri yaratan vardır." diye iman etmelidir. Bunlara muvahhid denir. Yani, peygamberlerden haberdar olmadan, Allah'ın birliğine inananlar da kurtulur.
Hiçbir şey başıboş değildir. Her şeyi yaratan Allah, her şeye bir nizam vermiştir. Nazım-ı mutlak Allah'tır. Bu nizamı insanlar için kurmuştur.
Reklam
İzin alıp, oradan ayrıldım. Bilerek zarara gidenlere merhamet edilmez. "Çekemedim nefsimi, seçtiğim yol üstüne." diyen şair haklıdır
Bazı kimseler, "Allah" diyemiyor, "doğa" diyor, "tabiat" diyor. İlmi olan bilir ki doğayı yaratan, yöneten Allah'tır. Aslında, en fazla dindar olması gerekenler biyologlardır. İnkârcıların çok inandıkları Darwin, "Göz nasıl görür, bunu düşündükçe çıldırıyorum." demiştir. Yani, Allah etten göz yaratmış, görüyor, Allah etten kulak yaratmış, işitiyor. Allah et- ten dil yaratmış, tat alıyor. İşte pek çok ilim adamının hayret ettiği, çözemediği nokta budur. Etten organlar nasıl olur da farklı farklı bu işleri yapabilir? Beyin de etten yaratılmıştır. Nasıl oluyor da bu beyin sonsuz problemler çözebiliyor?
İmansız insan olmaz. Her insan mutlak bir şeye inanır. Kimisi Allah'a inanır. Kimisi başka bir şeye...
Allah'ın varlığına deliller saymakla bitmez. Hiçbir şey başıboş değildir. O'na iman etmek temel prensiptir.
Öte yandan, dünya, adeta bir uçaktır. Dağları, denizleri üzerine doldurmuş, asırlardan beri güneşin etrafında uçmaktadır. Bunun yakıtı, yönetimi nasıl sağlanır? Uçaklardaki muazzam işleyiş düzenine hayran olan insan, sinekleri, dünyayı ve gezegenleri birer uçak gibi yaratan Allah'a iman etmek zorundadır. Zaten ilim ve teknoloji insanın imanına güç katar.
542 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.