Bir İsmet Özel kitabı okumak bazen 3-5 kitap okumaya bedel olabiliyor. Hatta bir yazısı bile buna tekabül edebiliyor. Hatta ve hatta bazen bir cümlesi bile buna tekabül edebiliyor ki abimizin Türkiye'nin yaşayan en büyük şairi ve düşünürlerinden olması hasebiyle olup kelimelerle olan raksından bu böyledir.
Bu demek değildir ki İsmet abi mükemmel bir yazardır ve hata etmez. Nasıl ki çok gezenin ayağına çöp bulaşırsa, çok konuşanın da dili pislikten beri kalmıyor. Ama yine de altının yere düşünce değer kaybetmemesi gibi bu da İsmet abinin değerinden bir şey almıyor. Almamalı da zaten. Çünkü elimizde bu çapta, bu hacimde istifade edebileceğimiz fikir adamı hiç yok denecek kadar az ve hatta yok desek abartı da olmaz.
İsmet abiyi okurken bir mesele acayip şekilde dallanıp budaklanabiliyor. Kapitalizmi okurken mesele namaza geliyor, oradan çıkıp bir anda Hz. Adem'e taalluk edip Hegel'le mevzu nihayet bulabiliyor. Bu bir çok konuya temas edip bilgi sahibi olmak şansı olduğu gibi, bir konuyu da enine boyuna öğrenememeye sebep olabiliyor. Kafası karışık abinin kafası karışık okuyucusu oluyoruz yani böylece. Zararı da yok.
Bazı hataları söylense de -hepsinin hatası olduğunu kabullenmemekle- güzel tarafları onları müsamaha gösterilebiliyor kılıyor benim gözümde abiyi. O'nu eleştirmek için az çok onla boy ölçüşecek seviyeye gelsek bunu İsmet abi de beğenirdi, emin olun. Bunu "kitaplarını okuyanı çok, anlayanı yok" kısmını daha önceleri ve bu kitapta da görmüş birisi olarak bunu söylüyorum.
Netice olarak İsmet abiyle biz daha çok uğraşırız. Allah abiye uzun ömür, bol selamet; bize de bol istifade etmek ihsan eylesin, âmin.