Kara Kutu

Çekip gitmeyi, uzaklara gitmeyi, uzaklardaki bir ateşe doğru yola koyulmayı zaman zaman kim hayal etmez ki? Benimle dalga geçmenin hiçbir anlamı yok: Ateşle kül arasındaki değişmez seçimi ben icat etmedim (...)

Reklam

Dilara

"Şöyle bana: Hayatında hiç birini sevdin mi? (...)" Hiçbir şey söylemedi. Başını aptallığımdan ümitsizliğe kapılmış gibi, olumsuz anlamda sağa sola salladı. Sonra, mutsuz, yumuşak bir şekilde şunları söyledi: "Tabii ki sevdim. Hiç fark etmediğini mi söylemeye çalışıyorsun?"

Dilara

Pencerenin önünde dikilmiş, dağlarla konuşuyormuşum gibi yazıyorum sana. Ya da yıldızların arasındaki karanlıkla.

Dilara

İşte onun beni, benim de onu kaybetmem bu şekilde oluyor. Onun gibi elden düşme, suratsız, ters bir Tanrı'yı. İşte böyle. O orada bıyığının altından bir şeyler mırıldanan bir köpek gibi kaldı, bense burada, domuzların arasındaki herhangi bir domuz gibi kaldım. Böylece ayrıldık.

Dilara

Evet, hemen şu an kalemi bıraksam da, yazma zahmetine girmemeye karar versem de bu mektubu sana göndereceğim; ne de olsa kaybedecek bir şeyim yok. Önümdeki tüm yollar kapalı. Bunu anlamalısın (...)

Sayfa 15Kitabı okudu