Hayatımızın En Uzun İlişkisi

Kardeşler

Susann Sitzler

En Eski Kardeşler Gönderileri

En Eski Kardeşler kitaplarını, en eski Kardeşler sözleri ve alıntılarını, en eski Kardeşler yazarlarını, en eski Kardeşler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu şekilde Arthur, Gregor ve ben kardeş olmuştuk. Birbirimizi seçmemiştik. Aramızdaki ilişkiyi, bunu isteyip istemediğimizi sormadan, başkaları belirlemişti. Bir oldubittiyle karşı karşıya bırakılmıştık. Herkes kardeşini bu şekilde edinir. Geleneksel ailelerde de, çocuk kardeşiyle ilgili karara katılmaz. Kardeşlere dair kararları anne ve baba alır. Çocuklar da buna razı olmak zorunda kalırlar. Bir kız ya da erkek kardeş arasında bile tercih yapamazlar. Bunun yerine bu yabancıyla tanışmak ve birlikte yaşamaya alışmak zorundadırlar, hem de uzun yıllar, bir ömür boyunca.
Kendilerinden küçük bir kız kardeşleri olan erkekler, ortalamanın üstünde bir sıklıkla, kendileri de birer küçük kız kardeş olan kadınlarla bir araya geliyorlar. Tek çocuklar da ortalamanın üstünde bir sıklıkla tek çocuklarla bir araya geliyorlar. Bu tür bağlantılar içinde en belirleyici olanı, insanın kendisinden hemen önce gelen kardeşidir. Biz, bildik olanı ararız.
Reklam
İnsan kardeşlerinden, arkadaşlarına veya ebeveynlerine kıyasla çok daha fazla nefret edebilir. Sonra da buna bir son verebilir. İnsanın kardeşleriyle barışması için bir nedene ihtiyacı yoktur ve bu yüzden durumunu açıklaması da gerekmez. Kardeşler, önceden sınamaya gerek görmeden birbirlerine güvenirler. Kardeşler, birbirlerine neredeyse her zaman güven kredisi verirler. İlişkileri pek dostane olmadığı zamanlarda da.
İkinci çocuk geldiğinde, her ailede bir şeyler olur. Bu nokta, Bir insanın gelişimindeki en kritik anlardan biri olarak kabul edilir. Birinci çocuk, tek çocuk olmaktan çıkıp kardeş olur. Bu, genellikle o çok güçlü duyguların henüz akılla kavranamayacağı bir yaşta gerçekleşir. Hiddet veya korku dolu bir an algının tümünü kaplar ve çocuk varoluşunu tehdit altında görür. Küçük çocukların bir kardeş sahibi oldukları zaman yaşadıkları acıya “tahttan indirilme travması” adı verilir ve psikanalizde sabit bir yeri vardır. Bu travmanın insanda ne tür bir rol oynadığı, henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bir de bu travmanın neden bazı insanlar da hemen hemen hiç iz bırakmadan kaybolmasına rağmen, bazılarına ömür boyu etki ettiği de.
İnsanın çocukken yaşadığı şeyler, bazen, yardım almadan bulunması mümkün olmayan bir yere yerleşir. Etki etmeye devam ettikleri takdirdeyse, belki başka bir yerde eksik olan yaşam enerjisini fark ettirmeden kemirmeye devam ederler.
Örneğin bir kardeşin diğerine gösterdiği aşırı ilgi ya da sorunlarına sözde bir sevgiyle karışması, birer maskelemedir.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.