** " Bekleyeceğiz ve hayat bizlere neleri yaşatacaksa yaşayacağız. " diye hayata başladı Arzu. Adı gibi arzularla, iyilikle, istekle ve hayalleriyle yaşama adımlarını attı Arzu hemşire. Başına neler geleceğini bilmeden... Hep iyi şeyler hayal etti, herkese iyi davrandı, kardeşlerine destek oldu bu yapılanların karşılığını alıp alamayacağını düşünmeden...
"Köpeklerin muhabbeti, aralarına bir kemik düşünceye kadardır!..." Mevlana' nın bu sözünü bir ev için erkek kardeşi Egemen' le istemeden yaşadı. Tam evliliğe yakınken en sevdiği insanları 1999 depreminde kaybetti ama sevdiği diğer insanlar için ayakta durmayı başardı güçlü bir kadın olan Arzu Hemşire. Ta ki o geceye kadar...
Genç kızlarımızın , kadınlarımızın şimdiye kadar ne türlü zulümlere ve cinayetlere kurban gittiğini bilen ve kınayanlardan biri olarak bu kitabı okurken çok ama çok duygulandım. Yazar bu yaşanmış hikayeyi akıcı, duru bir dille ve gerçekçi bir şekilde anlatmış. Merak unsuru ön planda olunca elimden bir türlü bırakamadığım bu etkili kitabı okumanızı tavsiye ediyorum; ediyorum çünkü bu kitaptaki konu aslında gazetelerdeki gibi 3. sayfa haberi olarak önemsiz, unutulacak bir olay gibi anlatılmadı. Onların yaşadıklarını, acılarını, ailelerin duygularını, olayların nasıl geliştiğini en iyi şekilde anlattı. Umarım gerçek hayatta fidan gibi yetişen, hayalleri elinden alınan kızların çözülmeyen cinayetleri hiçbir zaman hafife alınmaz ve bu insafsızlıklar kısa zamanda son bulur.