Beni Yukarı'ya bağlayan o iplik, bilmiyorum hangi kabahatimden dolayı koptu. Çırılçıplak kaldım sanki. Hani eldivenini kaybettiğinde üşüme gelir ya ellerine, öyle bir üşüme var bende göklere karşı.
Hıçkırıklara boğulmadan akıtıyordu gözyaşlarını. Ağlayan o değildi. Bir parçasının, ona yabancılaşmış bir parçasının, gözyaşlarını akıtmasına izin vermişti. Ama kendisinin buna hakkı yoktu. Yüreği kabarıyordu utançtan. Hayata karşı kusur işlemişti.