“Kaybedecek şeyi çoktu.Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar için cesur olmak kolaydı.Kaybedecek bir şey yokken her şey bir kazanımdı sonuçta.En kötü netice bile.Ama kaybedecek şeyi çok olanlar…Onların güçlü,çok güçlü olması gerekirdi.
Gerçekten muhteşem bir aşk hikayesi üstünden ne kadar geçerse geçsin tüylerimi ürperten bir günde bitirdiğim yanarak ölmesini sevdiği kadını Sevdasını kaybettiği için kendini alevlere layık görmesini hele o kadının eksiklik gördüğü şeyler yüzünden kendini ve güzelim ilişkisini parçalamasını asla unutmayacağım .Hepimizin hem üzülerek hem de hissederek hatırlayacağı bir aşk hikayesi ,modern zamanların Ferhat-şirini ,Leyla-mecnunu ama bir söz bir yanılgı uğruna ne sevdalar bitiyor hele o kelebekler vesilesiyle tanışmaları ah ah bir Sevda ile Orhan geldi geçti diye anımsanacak bir aşk hikayesi .Aşkı aşkta yaşamak ve üçüncü bir kişinin hırsının aşkı nasıl kuruttuğu canlı canlı yaşanıyor.Siz siz olun gördüğünüzü aklınızla yorumlayın kalbinizle değil sonra çok geç olabilir …Sevda Orhan’ın mezarında bin pişman olsa kaç yazar ..Bir anlık gaflet geçmişi günümüze taşımak mahvetti
"Hayat haksızlık yapıyordu bazı insanlara. Ya da haksızlık demeyelim de,anlaşılmaz bazı hesapları vardır. Kiminin talih,kiminin alın yazısı dediği şey..."
Merhaba sevgili arkadaşlar daha önce kısa bir inceleme yapmıştım bu kitap ile ilgili. Ancak bu kitabın pek fazla kişi tarafından okunmadığını fark edince , yeniden bir inceleme yapma kararı aldım. Böylelikle belki kitabı okumak isteyecek başka arkadaşlar da olabilir diye düşündüm. Bu kitabın üzerine biraz fazla düşmüş olmamın sebebi kesinlikle
Belkide mutlulukla ilgili birşeydi bu. İnsan mutlu olduğunda zamanın nasıl geçtiğini, imkanı yok, anlayamıyordu. Tatlı bir rehaveti vardı mutluluğun. Büyülü bir havası...