Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
En Beğenilen Kemik Çayı Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Kemik Çayı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kemik Çayı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.510 üzerinden
Öncelikle söylemeliyim ki kitabı ön yargıyla okumaya başlamıştım ve kitabı bitirdiğimde iyiki okudum dedim. Çok güzel bir kitap gerçekten her öykü beni heyecanlandırdı, meraklandırdı ve her ön yargıyla yaklaştığım kitabın beni yanıltması beni hiç bir kitaba ön yargıyla yaklaşmamayı öğretti. Aslında çoğumuz biliriz ön yargının ne kadar yanıltabileceğini ona rağmen bazen ön yargı ister istemez oluşabiliyor fakat bu yanıltmalar beni istesem de ön yargı gözüyle hiç bir kitaba bakmamamı sağladı. Tavsiye ederim, okunması keyifli bir kitap.
KEMİK ÇAYI
Kitabın ismi çekmişti beni kendine, merakla içeriği hakkında bilgi edinip satın almıştım kitabı ve elime geçer geçmez hemen okudum.
Farklı öykülerden oluşan bir kitap “Kemik Çayı”. Her hikaye farklı bir hayata, farklı bir acıya değiniyor aslında. Elalem ne der kaygısından, anne-baba bilinçsizliğine, eğitimden uzak kalan çocukların hayattan kopuşlarına ve bir şekilde hayatta tutunma çabalarına, doğru sandıkları kişilerin yanlış kişi olmaları…
Anıları, umutları, hayatları, bazen kendi seçimleri bazen de dayatmalarla yaptıkları yanlış seçimlerin göz önüne serildiği öyküler…
Bazısı okurken insanın canını acıtmaya yetiyor. Bu gerçeklerden kaçmamak, bu gerçekleri daha yakından görmek için okumak lazım, daha da çok okumak. Duyup bildiklerimiz haricinde daha bilmediğimiz onlarca yaşam öyküsü var belki de. Şiddetle değil kesinlikle büyük bir arzuyla öneriyorum kitabı okumanızı. Çünkü şiddetin kelime içerisinde geçmesi bile yetiyor beni rahatsız etmeye. Okumayan herkesin okuması ve okuyanların da gereken dersi çıkarması dileğiyle…
Bilinçsiz Anne-babalar yüzünden kız çocuklarının eğitimden uzak kalmaları, kendi kendine hayata tutunma çabaları ve yalnış kişilerden medet ummaları...
ELALEM ne der zihniyetindeki insanlar tarafından yaşam hakları elinden alınan kızların, kadınların #kemikçayı Romanında yaşamlarına konuk oluyoruz ve onları yakından tanıyoruz.
Sudan bahanelerle yaşamları, umutları, hayalleri nasıl yitip gidiyor birde onların tarafından görüyoruz.
Sadece acılarla yoğrulmuş insanların yaşam öyküleri değil, öncesinde bunlara zemin hazırlayan yalnış davranışları, yapılan hataları da okuyup öğreniyoruz.
Kemik Çayı öyküsündeki delikanlı neden annesini sevmiyor...
Çocukken babasının "Tombişim, hani neredeymiş benim yaptığım" diye sevdiği kadın neden mahkum oldu...
Anlatmak istediğini net ve akıcı bir dille, duyguları okuyucuya aktarabilen mükemmel Yazar Hatice DÖKMEN e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Bir süredir öykü kitabı okumuyordum. Özlemişim açıkçası, çok zamanım olmadığında uzun romanlardansa öykü okumak daha rahat geliyor.
Kemik Çayı
Zor olmayan fakat çok basite de kaçmayan bir dili var. Betimlemeleri de öykülerin olmazsa olmazı olmuş. Kitaptan bazı öyküler seçip biraz onlar üzerine konuşmak istiyorum.
Hiç
Toplumun kadına baskısını göstermek adına ele alınmış bir öykü bu. Halk tarafından 'Elalem ne der' cümlesi ile ilişkili olarak yapmak zorunda kaldıkları, mutlu olmamalarına rağmen yaptıkları birkaç şeyden bahsedilmiş.
Leke
Aile içi psikolojik şiddet. Tüm yaşadıklarına, mahvoluşlarına rağmen tek bir özüre kanan bir kadın. Leke denilen bir tecavüz olayında eşi onu böyle kabul etmeyeceği için gitmek zorunda kalmış, bir de özledim mektubu yazmış. Yazık dedim tüm insanlığa.
Yastık
Küçüklüğünden beri tombik olan bir kadın ana karakter. Yaşı büyümeye başlayınca annesi kilosunu dert etmeye başlıyor evde kalacak düşüncesiyle. Sadece annesi değil aslında kilosu sebebiyle hemen hemen herkes tarafından kilo vermesi için zorlanması hatta zorbalığa uğraması asıl konu.
Kemik Çayı, toplumumuzda psikolojik ve fiziksel baskılarla birlikte, kadınların üzerine yıkılan yoğun sorumluluklar üzerine yazılmış, 15 hikâyeden oluşmaktadır. Zorla evlendirilen, tecavüze uğrayan, eşiyle ayrıldığı için çocuğundan ayrı kalan ve hep susmak zorunda kalan kadınların hikâyesi...
Toplumumuzun acı gerçekliğini aktarırken, içinde bulunan hikâyelerin bir yerlerde yaşandığından eminim ve bir şeyden daha eminim ki bu kadınların hikâyesi sizlere çok tanıdık gelecek! Kendinizden, akrabalarınızdan, çevrenizden, çevrenizin çevresinden, sosyal medyadan, haberlerden vb. vb...
Toplumsal gerçekliklerin yüzüne bakmaya cesaretiniz var mı?