Micheal Noonan, kitabın ana karakteri ve bir yazar olarak karşımıza çıkıyor. Karısının ani ölümüyle beraber, rüyalarının da etkisiyle soluğu göl kenarındaki yazlık evlerinde alıyor. Bu evin bir sırrı var ve bu sır açığa çıktığı anda artık geri dönmek için çok geç kaldığını farkediyor. Kitap genel olarak oldukça sürükleyiciydi. Belki Stephen King tarzını benimsediğim ve beğendiğimden dolayıdır, ancak gerçekten heyecan verici bir kurgusu var. Oldukça hayaletli bir kitap, fakat bu durum beni sıkmadı. Kaldı ki King, doğaüstü olayları gerçeklerle öyle bir harmanlıyor ki; hayaletler bile göze batmayacak bir hal alıyor. Kitabı okurken beni en çok sıkan ve zaman zaman kafamı karıştıran şeylerden biri, kitapta sıkça görülen yazım yanlışları. Özellikle iyelik eklerinin büyük bir bölümü yanlış yazılmıştı ve bu durum sürekli duraklamama ve düzeltme yaparak hikayeyi bölmeme sebep oldu. Kitabın farklı bir şekilde sonlanmasını dilerdim, fakat eğer okursanız göreceksiniz ki Stephen King'in bu konuda oldukça iyi bir açıklaması var. :)