En Beğenilen Kimsesizler Cumhuriyeti kitaplarını, en beğenilen Kimsesizler Cumhuriyeti sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kimsesizler Cumhuriyeti yazarlarını, en beğenilen Kimsesizler Cumhuriyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyarbakir’in Karaagaç Köyü Kuran Kursu’nda can veren alti çocuk; tarikat seyhleri tarafindan kutsanmis ‘imansiz’ bir piyasanin ve bu kuralsiz piyasada bozdurulmus kör bir inancin kurbanlariydi. Karaagaçli çocuklari; anayasasinda yazildigi üzere demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmasi beklenen Türkiye Cumhuriyeti’nin diger kimsesizleri izledi: Konya Taskent’te dogalgaz patlamasinda yiten on sekiz ve Adana Aladag’da köze dönmüs on iki kiz çocugu, Karaman’da tecavüze ugrayan on erkek çocuk, Kütahya’da bir kolunu kiyma makinesinde birakan on iki yasindaki Nurettin ve Adiyaman’da bir ortaokul pansiyonunda irzina geçilen erkek çocuklar...”
12 Eylül’den itibaren uygulanmaya baslanip AKP iktidarlarinda tamamlanan neo-liberal ekonomik politikalar sonucu Türkiye’de yoksulluk ve yoksunluk, tarikat ve cemaatlerin istismar alanina dönüstü.
Ismail Saymaz, tarikat ve cemaatlere terk edilen egitim alanindaki ihmalleri, kamu görevlilerinin dinî gruplara yol vermesini ve nihayet yoksul aile çocuklarinin dramini gözler önüne seriyor.
Kimsesizler Cumhuriyeti, tarikatlarin “endiselerini” gidermek için kaçak egitim kurumu açmanin ve bu kuruluslarda çalismanin suç olmaktan çikarilmasinin sonuçlarina isik tutuyor. Ölen, sakat kalan, cinsel saldirilarla hayatlari kararan bu çocuklari kader kurbani ilan eden zihniyetin somut suç ortakligini gösteriyor.
Kızlarım
oğullarım var gelecekte,
her biri vazgeçilmez cihan parçası
kaç bin yıllık hasretimin koncası
gözlerinden
gözlerinden öperim
bir umudum sende
anlıyor musun?
- AHMED ARİF
... Ermenek'te 18 işçinin 16.000 ton çamur içinde can vermesi ile Ensar Vakfı'nın yurdunda on çocuğun tecavüze uğraması, bir neden-sonuç ilişkisinde birbirine bağlanıyor. Yeraltında insan onuruna aykırı koşullarda çalıştırılan bir babanın, çocuklarını okutabilmesi için Ensar Vakfı'nda göndermekten başka bir yolu yoktur. Yahut Aladağ'da çalıştığı maden ocağı kapatılan baba, para talep etmeyen Süleymancı yurdunu tercih etmekle, esasen hata etmemiş, koşulların zorunlu kıldığı bir karar vermiştir. O baba, çocuğunu yurda göndermeye mecburdur...
Şikayetçi aileleri "Kadere iman etmeyen imansızlar!" diye suçluyorlardı. Halbuki bilirkişilere göre Balcılar kazası, "öngörülebilir ve önlenebilir" nitelikteydi.
...Kızlarım.
oğullarım var gelecekte,
her biri vazgeçilmez cihan parçası
kaç bin yıllık hasretimin koncası
gözlerinden
gözlerinden öperim
bir umudum sende
anlıyor musun?
- AHMED ARİF