Halil Cibran'ı kitaplarından ziyâde sözleriyle tanıdım diyebilirim. Bir sözünü okudum ve güvenerek beşli set halinde kitaplarından hemen sipariş verdim. Ama maalesef ki düş kırıklığına uğradım. Halil Cibran tahayyülümde hep sözleriyle kalsaydı, daha anlamlı olurmuş benim için. Ama yine de bu beş kitap arasından, bir roman niteliğinde bu kitabını beğendiğimi dile getirebilirim. Kitap akıcı bir nitelikte ama yine de okurken sıkılmadım değil. Belki hüzün içerikli bir kitap olması, sıkılmamdaki büyük etkendir. Bu kitaptan aldığım bir ders varsa o da şudur; Yarınlar hep geç olmakla meşhurdur. Hayat kısa. Ömür geçiyor. Kırmaya yahut kırılmaya vaktimiz yok. Değer bilelim. Yapacaklarımızı ertelemeyelim. Elalem ne der kaygısıyla dolu bir hayat, pişmanlıktan öteye geçmez. Doğru olduğuna inanıyorsak, değerlerimize aykırı olmadığı bilincindeysek eylemi harekete geçirmenin tam zamanı! Kısacası vakit nakittir. Okuyacak olanlara hayırlı okumalar dilerim.