Kırmızı Bisiklet
Can DündarKırmızı Bisiklet Gönderileri
Kırmızı Bisiklet kitaplarını, Kırmızı Bisiklet sözleri ve alıntılarını, Kırmızı Bisiklet yazarlarını, Kırmızı Bisiklet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümlerden ölüm beğendiğin bir coğrafya
Her mecrada insan canının 5 para etmediği, hesaplaşmanın her daim öbür dünyaya ertelendiği bir cehalet diyarı burası.
Devir gerçekten çok değişti.
Pencere önünde oturup babalarının eve dönmesini bekleyen çocuklar çağından, ekran başında oturup çocuklarının eve dönmesini bekleyen babalar çağına geldik.
Sosyal Mesaj
Yetişkin görünmeye çalışan çocuklarla, çocuk görünmeye çalışan yetşkinler tuhaf bir noktada buluşmuştu:
Kimse çocuk değildi sanki orada; lakin kimse yetişkin de değildi
Yarına yalnız ve bunalımlı çocuklar hazırlıyoruz.
Oyuncaklar... Çocuklarımıza ayıramadığımız vakitlere karşı verdiğimiz rüşvetlerdir.
Bugünün sorusu bu olsun
''Ben aslında O'nun için çalışıyorum', sıkça sarıldığımız bir bahanedir ama O'na hiçbir zaman Daha çok parası olan bir baba mı istersin, daha çok seninle olan bir baba mı diye sormamışızdır.
Babalık için uçurtma almak yetmez, birlikte uçurmak gerekir.
"Babalık etmek için uçurtma almak yetmez, birlikte uçurmak gerekir."
Kırmızı Bisiklet
Bir solukta okudum. Can Dündar 1950 lerden bugünlere kadar gelen Türkiye'yi, bu süreçte büyüyen bütün çocukları, ilmek ilmek işlemiş. İliklerime kadar ben ilmek ilmek hissettim. Bambaşka baktım. 90larda çocuktum. Bende bana babamın gözünden baktım. Oldum bende annemin babası annesi babası oldum. Hem çocuk oldum, hem büyük oldum okurken...
Ne güzel demiş;
Babamın oğluydum eskiden,. oğlumun babası oluverdim birden... 
Kırmızı Bisiklet 
Can Dündar
Pencere önünde oturup babalarının eve dönmesini bekleyen çocuklar çağından, ekran başında oturtup çocuklarının eve dönmesini bekleyen babalar çağına geldik.
Sayfa 134Kitabı okudu
"Lanet olsun"lara değil, "Çok şükür"lere,
"Bittik mahvolduk"lara değil, "Bunu da aşarız"lara,
"Bıktım senden"lere değil, "İyiki doğdun"lara...
Bıçaklar kesmedi de tenimi, bir kötü sözle öldüm.
“Yaşatamadık ya seni, biberonuna mama, altına battaniye, üstüne bir çadır koyamadık ya,müstahakız cadı kazanlarında yanmaya biz de...”