aslında çeviride kitabın adıyla pek alakası yok. orijinal adı "önceden bildirilmiş bir cinayetin anlatısı." keşke böyle basılsaymış, tam adına yakışır bir kitap kendisi.
gabriel garcia marquez küçükken yaşadığı bir olayı bizlere sunmuş; gerçek bir hikaye.
evet, toplumun bir cinayete nasıl sessiz kaldığını görüyoruz bu kitapta. daha kitabın başında kimin öldürüleceğini ve cinayeti kimin işlediğini bilerek başlıyoruz. asıl değinilmesi gereken konu toplumun işlenecek olan bir cinayete, başına "namus" getirildiğinde nasıl da suspus kalındığını anlatıyor. cinayetin işleneceğini herkesin bilmesine rağmen kimse karşı çıkmıyor. hatta izlemek için herkes olay yerine akın ediyor. bu bir kişinin işlediği bir cinayet değil; toplumun işlediği bir cinayet.
ikizlerin üzerlerinde hissettiği baskıyla santiago'yu öldürmeyi beklerken önlerine çıkan her insana "biz santiago'yu öldüreceğiz" demeleri ve aslında içten içe durdurulmak istediklerini hiç kimse anlamadı. santiago'yu da kimse anlamadı. dinlemek bile istemediler. ah santiago, sürü psikolojisinden kurtulamamış insanların (insan demeye bin şahit) seni öldürmelerini asla unutmayacağım. keşke orada olup elinden tutabilseydim senin. "beni öldürdüler, wene hala" demene müsaade etmezdim.