biz inerken yer altına
ışıklar çıkar yüceye
*
kara bilirsiniz beni
oysa eskiden yeşildim
turuncuydum, mor ve sarı
göğe uzayan ağaçlar
pembe kırçıcekleriydim
*
yakılan ışıklarda
kurulan sofralarda
sıcak terimiz var
*
'su...su' diye inledi
bağrıyanık türk işçi
su verdi ona polak
ve düştü başcağızı
hala dudağı ıslak
*
bir kez olsun ömründe
sana hiç acımadan
canına kıyanları
tutup enselerinden
kazdığın kuyuya tık!
kazdığın kuyuya tık!