1982'de karardığını (doğum) yazıyor girişte, öykü ödülleri var ve ilk kez okuyorum.
Kitapta Kayserililer ve sınıf öğretmenlerine takılmış komik örnekler de mevcut, kara mizaha örülü derin bir ironi de. Anlaşılmaz anlatımlar arasında eşyalar ile konuşuluyor ama sonucunda hicive donalı toplum eleştirileri yapılıyor. Kimi yerde cinsellik bulamacında çoğu dişil anlatımlara kahkahalar atıyorsunuz fakat bittiğinde düşünüyorsunuz. Postmodern türüne girer mi bilmem ancak ÇOK farklı olduğu kesin, özgünlük tavan.
Kitaptaki 14 kısa hikayeden; fizikselden öte kalp sevgisini arayan kara komedi Beni Afiyetle Yemelerine'yi, modern Azrailin betimlendiği 606 Numaralı Özel Odanın Hikayesi'ni, benzin işeyen adamın trajik öyküsü ve esere adını veren Konteyner Zaafı'nı, onurlu ve gururlu şairin hikayesi Şant Belki Şair'i, inanılmaz kelime ve imge oyunlarının yer aldığı Pinti Yazarın Kahraman'ını pek sevdim. Ayrıca bazı öykülerde Recaizade Mahmut Ekrem, Gogol, Orhan Pamuk, Ahmet Altan gibi yazarlara sataşmalar da güzeldi.
"Hissedenlerin melankolisine, düşünenlerin ise komedisine kapıldığı somurtuk dünyaya nanik yapan oyunbaz bir zihnin alegorik çalımları" yazıyor arka kapakta kitap için. Bu açıklamanın yazarın dilinden dökülmüş olduğu tahminimden hareketle, günümüz edebiyatında okuduğum oldukça farklı, güldürürken düşündüren metinler olduğunu söyleyebilirim doğrusu. Tam da Borges'in istediği gibi: Kısa ve anlaşılır. Uzun metinleri merakımdan romanı #zift 'i de listeme aldım, ara vererek okuyacağım.
Dipnot:Cinselliği salt tensel hazlarda zanneden ve edebi anlatımlardaki ironiyi göremeyen sınırlı dar kalıplı beyinlere önerilmez!