Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konuştukça Batıyoruz

David Stiebel

En Eski Konuştukça Batıyoruz Sözleri ve Alıntıları

En Eski Konuştukça Batıyoruz sözleri ve alıntılarını, en eski Konuştukça Batıyoruz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirinize karşı ne kadar dürüst olursanız birbirinizden o kadar soğursunuz.
İnsanların dünyayı buğulu camların ardından algıladıkları, yaygın bir görüştür. Fakat yine de kendi görüşümüzün de net olmadığını unuturuz.
Sayfa 129 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hepimizin de bildiği gibi, insanlarla anlaşmanın ve meseleleri çözmenin anahtarı iletişimdir, değil mi? Hepimiz, "Neden bu konuyu konuşmuyoruz?" deriz. "Konuştuğumuz sürece, bir ümit vardır," diye düşünürüz. Meselenin, eşinizle, patronunuzla, müşterinizle, ev sahibinizle,meslektaşınızla ya da çocuğunuzla ilgili olup olmaması hiç önemli değildir. İnsanlar, karşılarındakini dinleyip her şeyi açıkca, dürüstçe açıkladıkları sürece, her meselenin çözülece­ğine inanırlar. Buna bel bağlamayın.Gerçek hislerinizi, samimi fikirlerinizi ve gerçek niyetinizi açıklamak, sizi insanlarla her zaman için yakınlaştırmaz.Genellikle, tersi olur. Fakat, birbirinizi daha iyi anlayarak, daha olumlu adımlar atabilirsiniz. Konuşmanın başarılı olup olmayacağını ya da geri tepip tepmeyeceğini ne belirler? Strateji. Kitabımızın konusu da, strateji.
Kafanızın karışık olduğu gerilimli bir ortamda, stratejik düşünmek oldukça zordur. Genellikle, düşünceler, karşınızdaki insanla tartıştıktan sonra, aklınıza gelir. Saatler sonra düşündü­ğünüzde, "Keşke şunu da söyleseydim! Keşke o an, bu düşünce aklıma gelseydi!" dersiniz. Durumu istediği gibi yönlendirip, olası bir tartışmayı önle­yen ÇOK AZ İNSAN vardır. Bu, başlı başına bir yetenek sayılabilir. Ve her yetenek gibi, sonradan kazanılabilir.
1. Mesele: Ortada bir yanlış anlama ya da gerçek bir an­laşmazlık olup olmadığına karar verin. 2. Hedef : Karşınızdaki insanın bir sonraki hamlesini siz yönlendirin . 3. Yöntem: Karşınızdaki insanı ikna etmek için, onun düşüncelerini kullanın. 4. Sonuç: Karşınızdaki insanın tepkisini tahmin edin. Bu dört stratejik adımı uygulayarak, iletişimin işe yarama­dığı genel tuzaklardan kurtulabilirsiniz:
Birinci stratejik adım: Ortada bir yanlış anlama ya da gerçek bir anlaşmazlık olup olmadığına karar verin. Bu adımı uyguladığınızda, yanlış bir meseleyi çözmekten kurtu­lacak ve büyük bir tuzağı aşmış olacaksınız. Yanlış anlama, insanların birbirlerini yeteri kadar anlayamamalarından kaynaklanır. Gerçek bir anlaşmazlık; in­sanların en uygun şartlar altında bile birbirlerini anlamamakta direnmelerinden kaynaklanır. Bir yanlış anlama söz konusuysa çözüm basittir; birbirini­zi tam olarak anlarsınız ve mesele ortadan kalkar. Gerçek bir anlaşmazlıktaysa, karşınızdakini ikna etmek için bir stratejiye ihtiyacınız vardır. Yanlış anlama üzerine yazılmış birçok kitap vardır. Bu ki­tap, gerçek anlaşmazlıklarla baş edebilmeniz için nasıl bir stra­teji kullanmanız gerektiğini temel almıştır.
Reklam
Üçüncü stratejik adım: Karşınızdaki insanı ikna etmek için, kendi düşüncelerini kullanın. Sally'yi ikna etmek için hatasının ne olduğunu ve yapmasını istediğiniz davranışın nede­nini açıklamalısınız. Bu yüzden de, onun tavırlarının ve düşün­celerinin üstesinden gelmeniz gerekir, değil mi? Hayır. Bu, işleri yokuşa sürmek olur. Onun düşüncelerine karşı mücadele vereceğinize onun dü­şüncelerini kendi yaklaşımınızın temeli olarak alın. İnsanlar kendi düşüncelerinin, en ikna edici etken olduğunu düşünürler. İster kaba ister nazik olun; ama önce karşınızdaki insanın dü­şüncelerinden yola çıkın ve stratejiniz gereği, onu, sizin istediği­niz davranışa yöneltmek için kendi düşüncelerini kullanın.
dördüncü stratejik adım: Karşınızdaki insanın tepkisini tahmin edin. Bir tartışmada, duygusal olarak tuzağa düşmek oldukça kolaydır; ama birçok duygusal tuzak önceden fark edi­lebilir·işler kızışmadan önce, bir tuzaktan kurtulmak için, Sally'nin bir sonraki hamlenize nasıl karşılık vereceğini kestirmeniz gerekir.Sally'nin sizin için yapmasını istediğiniz şeye odaklanmak sık sık düşülen bir hatadır. Bu kitap, bir insanın vereceği tepkiyi doğru bir şekilde tahmin etmenin yöntemini göstermektedir. Ardından, ya önceden uyguladığınız stratejinizle ya da geliştireceğiniz bir başka stratejiyle harekete geçersiniz.
Ya karşımdaki insan da benim yöntemimi kullanırsa? O zaman, kendinizi şanslı sayın. Umarım, sizinle olan problemini yapıcı bir şekilde çözmeyi düşünen bir insanla anlaş­mak zorunda olacak kadar şanslısınızdır. Karşınızdaki insanlar, genellikle yapıcı düşünmezler. Kendi duygularının esiri olmuş­lardır ve sizi küçük görürler, davranışlarınızı kontrol etmeye ya da sizi kandırmaya çabalarlar. Karşınızdaki insan da stratejik iletişim yöntemini kul­lanıyorsa nasıl başarılı olabilirsiniz? Bu meselenin cevabı şudur: Başarılı olmanız çok daha kolaylaşacaktır. İkiniz de meseleyi çözmek için sistematik bir şekilde tüm dikkatinizi yaşadığınız meseleye vermişseniz, daha hızlı ilerleme kaydeceksinizdir. Bu kitap, karşınızdaki insan inatla kendi fikrini savunup, size tüm kapıları kapadığı zaman karşılaşacağınız çeşitli güç­lükleri aşmanız konusunda size yardımcı olacaktır. Fakat, karşı­nızdaki insan da uzlaşmaya istekliyse ve stratejik düşünüyorsa, herşey çok daha iyi olacaktır. (Cevrenizdekilere bu kitaptan birer tane verin. "Düşmanlarıma" da mı?" diye sorabilirsiniz.Kitabı verirken, özellikle düşmanlarınızı seçin. Meseleyi çözmek için çabalayan bir tek siz olmazsanız, her şey çok daha kolay olacaktır. Karşınızdaki insana da stratejik iletişim yön­temini öğretecek olursanız, kısırdöngüye düşme riskini en aza indirmiş olursunuz. İnsanların uzlaşmak için istekli olup olmamaları önemli degildir. Kendi başınıza olsanız da hiç durmayın ve stratejik iletişim yöntemini kullanın. Ne yaptıklarını hiç dikkate almadan,bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Birçok insan, stratejik davranmaya alışkın değildir. Ulu­sal Enstitü'nün, "Tartışmaların Çözümü" konulu istatistiksel çalışmasından bu sonuca varabiliriz: %2. Bu oran, kaç Amerikalının bir tartışma sırasında, karşılık vermeden önce gerçekten de düşündüğünü göstermektedir. Konuştukça batmamıza hiç şaşmamalı. Aklımızda iyi bir strateji olmadan, ağzımıza ne gelirse söylüyoruz. Peki, neden böyle davranıyoruz? Farkında olmayabiliriz ama birçok Amerikalı, benim "İnsan­lardaki Gizli Uyum Efsanesi" adını verdiğim yaygın bir görüşe inanmaktadır: Meselenin kaynağına ulaşırsak anlaşabiliriz. Tek gereken, insanların birbirlerini daha iyi anlamaları. Bey­lik görüş şudur: Ortada bir anlaşmazlık yok; mesele, insanların birbirini pek iyi anlayamaması, hepsi bu. İnsan doğası açısından bu görüş, kulağa oldukça hoş gelmek­tedir; çünkü iyimser bir görüştür: İnatçı bir insan, yalnızca önyargılıdır; bu yüzden her zaman bir ümit vardır! Kişiye önyargısının ne olduğunu gösterirseniz, meseleyi çözmek kolaylaşacaktır. Hiç şüphesiz, bu görüşün doğruluk kazandığı durumlara şahit olmuşsunuzdur. Fakat, İnsanlardaki Gizli Uyum Efsanesi, çok fazla genelleme yapmaktadır.
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.