Bir psikanaliz kitabını daha sizlerle paylaşmak istedim
”Büyükle küçüğün, güzelle çirkinin, duyarlıyla duyarsızın aynı olduğu, her şeyin birbiriyle kaynaştığı bir dünya, ki o bu dünyada insanlıktan çıkıp makineleşiyordu.”
Vamık Volkan’ın özellikle terapistler için yol gösterici olan bu serisi kendi vakalarının psikanaliz süreçlerini içeren hikayelerden oluşuyor.Amacı; hem terapistlerin hem de halkın kolayca anlayabileceği bir dilde yazmak olduğu için anlaşılır bir dil kullanmış. Aynı zamanda gereken yerde terimlerin açıklamasını yapmış.
Jane çocuklukta ailesi tarafından bir çok yönden yoksun bırakılmış bir genç. Ve analiz sürecinde terapisti ile birlikte sağlıklı bir benlik oluşturmaya çalışıyor.
Terapistle kurulan aktarım ilişkisinde Jane’in kaygılarını, korkularını, arzularını, tekrar tekrar yaşadığını gözlemliyoruz. Ve bu aktarım onun büyümesine, büyüme sürecinde de çoğu zaman çocukluğuna gerilemesine neden oluyor.
Vamık Volkan “Onu son derece dağılmış halde buldum.Açık bir rahmin içinde bulunmayı, doğmamış olmayı istediğini söylüyordu.” diyerek şizofreniden muzdarip olan Jane’in ne kadar çok şeyle boğuştuğunu, sürecin ne kadar yoğun bir çalışma gerektirdiğini bizlere gösteriyor.
6 sene süren bu analizde terapi odasındaki 3. göz olarak izliyoruz onları.
Serinin devamını okumayı heyecanla bekliyorum