Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kreşteki Yabani

Adam Phillips

Kreşteki Yabani Gönderileri

Kreşteki Yabani kitaplarını, Kreşteki Yabani sözleri ve alıntılarını, Kreşteki Yabani yazarlarını, Kreşteki Yabani yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konuşmaya başlamamın sebebi, şuna mutlaka cevap bulma isteğimden vazgeçmemiş olmamdır: Başka insanlar böyle zevkler yaşıyor mu? -Fyodor Dostoyevski, Yeraltından Notlar ...ahlaki idealin zorunlu olmaktan ziyade cazip olarak sunulması. -Henry Sidgwick, The Methods of Ethics (Etik Yöntemleri) Bir şey var ki yanlış olmaktan fena halde uzak. -Samuel Beckett, Worstward Ho ... ve herkes repliğine göre. -William Shakespeare, Bir Yaz Gecesi Rüyası, III, i
Büyüdükçe, kendi hazzımızın incelikli karşıtları haline geliriz.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Neticede hangisi daha çok bağımlıdır diğerine: Tanrı mı, yarattığı mı?
Sayfa 101Kitabı okudu
Öfke aynı anda hem aşırı ölçüde savunmasız olmamız karşısında bir itirazdır, hem de boyun eğmeyi reddedişimizin beyanıdır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ne de olsa kişinin kendini bilmesi, her zaman gündemden düşmüş olan konuların yeniden yapılandırılmasıyla erişilir bir durumdur.
Freud’un teorisine göre çocukta zihni besleyen, söz öncesi deneyimdir; bu çocuk, tutku ile gerçeklik arasındaki huzursuz uyuş­manın düşlerini kurar. Görsel düşlere dalar, bakmadan görür düş­lerini ve bunları ancak söz aracılığıyla bildirebilir (hiçbir sözlü yorum olmaksızın resme dökülseydi bunlar, düş olduklarını bilemezdik). Rüyalarda, cinsellikle ilgili teoriler üretmede ve ileride göreceğimiz gibi Winnicott’un nesne kullanımı dediği durumda âdeta şöyle demektedir çocuk: Neyin doğru olduğunu bilmiyorum, sadece neye inanmak ilgi çekici geliyorsa bana, bendeki merak duygusunu tatmin eden neyse, onu biliyorum. Konuşmayı biliyor, ama sadece benim için gerçek olanları söylemek istiyorum. bir başka deyişle Freud çocuğu, bir pragmatist ve bir hayalperesttir, ancak öğrenmek istediği öğretilebilir ona.
Reklam
el ile yazmak her daim iyi gelmiştir bana.
Çok eskide kalmış olan bu duygular kendilerini dayatıyor size, ifade bulmak istiyorlar. Elinizde kalemle masaya otur­duğunuzda hayatınızın her bir yılı da orada, sizinle birlikte, beyniniz ile yazı yazmakta olan eliniz arasındaki iletişim sürecine karışmış durumda. Karakteristik olarak kendiliğinden bir direnç var orada ve sizin hakiki elyazınıza benzer belli bir sonuç doğuruyor. Bu yerleşik dirence karşı ifade gücünüzü zorladığınızda her şey otomatikman sıkışıp ufalıyor, özet hale geliyor ve galiba psikolojik bakımdan daha yoğun oluyor.
Eleş­tirmen Lucy Newlyn’in, “dilsel yetersizliğin... yaratıcı başarı açı­sından önemi” derken anlatmaya çalıştığı budur. “Duygusal ya da zihinsel yoğunluk,” diye yazar Newlyn, “ ... sözel yetersizlikle ba­ğıntılıdır.”
Psikanaliz literatüründe düşbozumu, narsistik öfke ve depresif durum gibi değişik biçimlerde tanımlanan şeyler, hep aynı bildik hikâyenin versiyonlarıdır: Bu hikâyede de hayatta kalabilecek olan benlik, küçülüp zayıflamış bir benliktir. (Bunun kültürel düzeyde tuhaf bir biçimde çarpıtılmasıyla modern çağ bebekleri, ana babaları tarafından hem birer emperyalist hem de meta olarak niteleniyor ve çoğu zaman da öyle algılanıyorlar.) O halde büyüme, gerekli bir kaçıştır; ifadesizlik durumundan, daha az etkili biçimde örgütlenmiş benlikten, en iyi davranışlarını daha gösterecek olan benlikten, acılarıyla sevinçlerini yetişkinlerin çoğu zaman sıkıcı bulduğu bir alanda yaşayan bir benlikten kaçış.
Birini aşağılamak, kendini unutulmaz kılmak demektir, birinin zihninde daima yer edinmenin kötücül yoludur […]
Sayfa 111 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
190 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.