Çok eskide kalmış olan bu duygular kendilerini dayatıyor size, ifade bulmak istiyorlar. Elinizde kalemle masaya oturduğunuzda hayatınızın her bir yılı da orada, sizinle birlikte, beyniniz ile yazı yazmakta olan eliniz arasındaki iletişim sürecine karışmış durumda. Karakteristik olarak kendiliğinden bir direnç var orada ve sizin hakiki elyazınıza benzer belli bir sonuç doğuruyor. Bu yerleşik dirence karşı ifade gücünüzü zorladığınızda her şey otomatikman sıkışıp ufalıyor, özet hale geliyor ve galiba psikolojik bakımdan daha yoğun oluyor.