Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küreselleşme Koşullarında Kültürel Psikiyatri

Kültür ve Ruh Sağlığı

Kemal Sayar

Öne Çıkan Kültür ve Ruh Sağlığı Gönderileri

Öne Çıkan Kültür ve Ruh Sağlığı kitaplarını, öne çıkan Kültür ve Ruh Sağlığı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kültür ve Ruh Sağlığı yazarlarını, öne çıkan Kültür ve Ruh Sağlığı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hastalık" ortaktır, ama yaşantılanması kültürden kültüre değişir
Sayfa 164 - MetisKitabı okudu
Kişiler ahlaki tutarlılığı önceleyen bireyler olmaktan çıkarak başkaları tarafından beğenilmeyi önceleyen bireylere dönüşür ahlaki olarak doğru olanı yapmak yerine başkalarını cezb ederek onların beğenisini kazanmak hayatın temel amacı olur
Reklam
, Öfkemi belli etmem bırakırım başkaları bana sinirlensin ama biliyor musunuz Aslında her zaman sinirliyim galiba sanırım hayata karşı öfke duyuyorum gerçekten başımıza sarılmış gerçekten çok fazla bu yaşam
315 syf.
5/10 puan verdi
İnsanın içine doğduğu kültürün , onun tüm yaşamına olan etki ve biçimlemelerini irdeleyen kitap bilimsel yayınlardan oluşuyor. Yerli ve yabancı 10 bilim insanın makalelerinden oluşan eseri bu tür yayınlara ilgisi bulunan okurlara öneririz. Deneme türüne yatkın olmayan okurlar yorulabilirler. Her şeye rağmen yazarın gerek bu kitabına gerekse diğer eserlerine zaman ayırmanızı hatırlatırız.
Kültür ve Ruh Sağlığı
Kültür ve Ruh SağlığıKemal Sayar · Metis Yayınları · 201221 okunma
''Görüldüğü gibi, duyguların dışavuruluşunu anlamak daha geniş bir kültürel kavrayış ve duyguların sadece psikoloji değil, aynı zamanda bir din ve kültür dünyasına ait olduğuna ilişkin bir farkındalık gerektirmektedir. Söylemin çok küçük parçalarını anlamak, birkaç cümleye ancak çok küçük bir kısmı dile getirilmiş büyük çaplı öyküleri sezebilmek ve söz konusu kişinin açıkça ifade ettiği şeylerle bağlantısı kurulabilecek çağrışımların ya da sezgisel yaşam deneyimlerinin oluşturduğu örüntüleri fark edip izleyebilmek hep derinlemesine kültürel süreçlerdir ve kültürel yeterlilik gerektirirler.''
''1980'lerde, araştırma faaliyetini birlikte sürdürdüğüm meslektaşım ve eşim Joan Kleinman'la birlikte, Çin'deki Kültür Devrimi sırasında ciddi travmalar yaşamış olan aydınlar, politik kadrolar ve işçilerle görüşmelere yapmış, bu arada sinirsel yıpranmışlık / nevrasteni şikayetlerini dinlemiştik. Şikayetler daha da ayrıştırılmış, baş dönmesi, bitkinlik ve ağrı hissedildiği de belirtimişti. Birçoklarının paylaştığı, en azından anlayabildiği kişilerarası standart bir deyimdi bu. Kültür Devrimi'ni açıkça eleştirmenin politik bakımdan çok tehlikeli olduğu bir dehşet döneminde söz konusu yakınmalar ortak ve gizli bir tarih oluşturuyordu. Tedirgince yaşanan sinirliliki kendilikleri, bedenleri ve ilişkileri parçalayan muazzam bir politik güç tarafından sarsılmış olma duygusu yaratmıştı kişilerde. Baş dönmesi, politik ve toplumsal devrimin çalkantıları arasında yaşanan iç ve dış yön kaybını birbirine bağlamaktaydı; bitkinlik, tükenmiş kolektif ve kişisel kaynakların birbirine bağlı yaşantıların dışavurumuydu; ağrı ise hem toplumsal hem de bireysel bedende hissediliyordu. Kültür Devrimi kolektif güvenliği, kişisel konumları, ilişkileri, kaynakları ve yaşamları tehdit etmişti. Tehlike ve sinirlilik aynı anda hem ilişkiler ağında hem beden-kendilikte patlayan travmatik süreçleri betimlemektedir.''
Reklam
Kendiliği bir sandık gibi düşünürsek bu sandığın içindekiler kendiliğin temsilleridir, yani imgeler, önermeler, ve öznenin kendisini resmettiği temel metafordur. Kendilik ayrı bir bilişsel şema ya da kavram olarak kuruldupun da kendi temsiliyle özdeş sayılabilir.
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.