Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Küreselleşme Koşullarında Kültürel Psikiyatri

Kültür ve Ruh Sağlığı

Kemal Sayar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Küresel çağda "kaygan kimlikler"den bahsedilmektedir: Kendilerini hikâye etme kudreti ellerinden alınmış halklar "ustanın araç gereciyle ustanın evini yıkmayı" denemekte, melez kimliklerinin kendilerine sağladığı güvenle sömürgeciliğin dilini deşifre etmektedir. Müphemliğe tahammulün öne çıktığı bir dünyada, kültürel psikiyatr de eski önkabullerinden sıyrılmış ve toplumları içeriden anlamayı görev bilmiştir.
Zamanının aşırı dolu olmasının yarattığı şiddet. Kendine ayıracak zamanı yok Jane'in, zaman yitirdiğini ve zamansal baskı altında olduğunu hissedip bitkinlik ve öfke duyuyor. Dışsal zamana ait taleplerin içsel zamanın önceliklerine el koyması, toplumsal düzenin Jane'e uyguladığı bir şiddettir.
Reklam
Depresyon, erken çocukluk yaşantılarındaki yoksunlukların bir sonucu olarak görülebileceği gibi, nörokimyasal iletkenlerdeki azalma ve değişkenliklerin ve hatta toplumsal bazı etkenlerin sonucu olarak da değerlendirilebilir
Bazı hastalar daha önce saklı kalmış utanç ve acı verici öykülerini anlattıklarında duygusal boşalma ve rahatlama yaşarken, bazıları öykülerini zaten defalarca anlatmış durumdadır. Bunlar takıntılı ve değişikliğe imkân tanımayan bir şekilde durmadan yinelerler öykülerini. Böyle durumlarda terapinin hedefi öykünün bütünlüğünü kırmak, yeni öykülerin anlatılmasına olanak sağlamak, geçmişi değerlendirmenin ve geleceği tasavvur etmenin yeni yollarını açmaktır.
Bütün basitliğine rağmen, bu antropolojik bakış açısı kişinin, başka kişilerin de bulunduğu dünyayla ilişkisi hakkında temel bir şeyi kavramamızı sağlamaktadır. Ahlaki olan ile coskusal olan, doğrudan bağlıdır birbirine. Psikolojik kuramlarda sıkça görülen iddialarin tersine, coşkular çoğu zaman bağımsız ya da rasgele dolaşmakta olan bireysel durumlar değildir. Yerel dünyalardaki ahlak yaşantılara bağlıdır. Hem içimizdedir coşkular, hem de dışımızda.
Coşkusal ve ahlaki süreçler arasındaki, psikoterapi çalışmalarını da ilgilendiren bağları sergilemek üzere, Kutsal Kitap'tan bir örnek vermek istiyorum. Acı çektirilen Eyüp, o dönemdeki duygusunun İbranice "sinirlilik" anlamına gelen ka'as olmasından yakınır. Sinirlenmiş sözcüğün en eski anlamıyla "sarsılmış"tır. Eyüp'ün tedirgin ve "sarsılmış" oluşu psikosomatik olarak anlaşılabilir elbette, ama aynı zamanda sosyosomatiktir. Sarsılmış olma hissi, içimizde etkiler yaratan bir dış kuvveti hissetmektir. Psikolojik süreçlerin toplumsal süreçler tarafından derinlemesine etkilenmesi olarak anlaşılması gerekir. Eyup'ü sarsan, Düşman'ın bu dünyada yaptıklarına, insani açıdan önemi olan her şeyi tehdit edip yıkmasına Tann'nın izin vermesidir.
Reklam
''Türkiye'de yapılan çalışmalar gözden geçirildiğinde depresyonun kültürel yönlerinin yeterince ele alınmadığı, çoğu kez Türkiye'de gözlenen depresyonların Batı ülkelerinde gözlenenlerden farksız varsayıldığı, kültürel özellikleri ele alan çalışmaların ise genellikle modernist yaklaşımı benimsediği, Batı ülkelerinde geliştirilmiş ölçeklerin
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.