Kur'an ve Yaşam Arasında Kadın
Raşid El GannuşiKur'an ve Yaşam Arasında Kadın Gönderileri
Kur'an ve Yaşam Arasında Kadın kitaplarını, Kur'an ve Yaşam Arasında Kadın sözleri ve alıntılarını, Kur'an ve Yaşam Arasında Kadın yazarlarını, Kur'an ve Yaşam Arasında Kadın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an-ı zaman tefsir eder,
İbni Abbas (r)
Kapitalist sistemler kadını ele geçirmiş, onu bir teşhir aracı olarak kullanmayı, sürekli değişen ürünlerinin müşterisi haline getirmeyi başarmıştır. Böylece devran başa dönmüş, kadim zamanlarda geçerli olan "kadın bedeninden ibarettir" düşüncesi tekrar kök salmıştır.
Anne öyle bir okuldur ki, toplum o okulu tesis ederse necip ve soylu bir millet tesis etmiş olur.
Tarihin şahit olduğu ilk zulüm kadına karşı yapılmıştır. Dolayısıyla her türlü zulme ve baskıya karşı koyabilmek her türlü haksızlığın kökünü kazıyabilmek için işe öncelikle buradan, kadına karşı yapılan haksızlığa son vermekten başlamak gerekmektedir.
İslam'ın henüz toplumsal yapının deforme olmadığı dönemlerde müslümanlar mescitlerde,
Çarşı - pazarda ve cihad meydanında kadın - erkek birlikte hareket ediyorlardı.
kadın- erkek ilişkilerinde ciddiyet ve ahlaki olgunluk hakimdi.
Hz Peygamber devrinde kadınlar hiçbir engelleme olmaksız mescide gelirler,
diledikleri gibi soru sorar, görüşlerini ifade ederlerdi.
Kimse kadının sesinin haram olup olmadığını tartışmazdı.
Hem Hz. Peygamberin hem de ondan sonra gelen Raşit Halifelerin dönemlerinde kadınlar bu tür toplumlara katılır ve Tartışmalara iştirak ederdi.
Hz Aişe fetva vermeye ehil idi ve cesurca fetvalar verirdi.
kadınlar temel konularda gelip ona Danışır ve fetva isterlerdi.
Gerçek şu ki toplumun yaratanı kamusal hayatın dışına etmenin İslam adına herhangi bir haklı gerekçesi olamaz. Hatta böyle bir tutum, kadına yönelik haksızlık olmaktan önce bizzat İslam'a ve Müslüman topluma yönelik büyük bir haksızlıktır. Çünkü kadının kamusal hayata katılımı, dünya meseleleri hakkındaki bilinç düzeyi ve sorunlarla baş etme kapasitesi arttıkça İslam toplumunun gücü de artacaktır. Bunu sağlamanın tek yolu ise kadınların kendilerine olan güvenlerini kazanmalarına, İslam ve dünya hakkındaki bilgi ve birikimlerini arttırıp toplumsal ve siyasal meselelerde aktif rol almalarına yardımcı olmak, bu konuda önlerine çıkan düşünsel ve pratik engelleri ortadan kaldırmaktır. Böylece Kadınlar, kendi küçük dünyalarına hapsolmaktan kurtulup topluma ve insanlığa hayırlı hizmetler sunmaya hazır ve donanımla nesiller yetiştirmek üzere etkin bir katılım sergileyebileceklerdir.
Öyleyse benimsememiz gereken tutum, İslam'ın yüce ahlaki değerleri çerçevesinde kadınların erkeklerle tam anlamda eşit koşullarda ve eşit haklara sahip olarak siyasi hayata katılmalarını desteklemek olmalıdır. Çünkü siyasi katılım, kadınların Hakkı olduğu kadar, bazı durumlarda görevi de sayılır. Burada esas alınması gereken şey eşitlik ilkesidir. Zira İslam'a göre insanlar arasındaki üstünlük ölçütü cinsiyet veya ırk değil ;yeterlilik, ahlak ve çalışkanlıktır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Esasen Çağımızın Müslümanları kadının Kırsal alanda erkeklerle bir arada olsa dahi, tarlada ve bahçede, zor koşullarda ve kendi rızasıyla( ücretsiz) çalışmasına ya da evde el işleri yapmasına karşı çıkmamakta, sanayide, yönetimde ve eğitim alanında çalışmasına, yani iktisadi hayatta katılımcı olarak çalışmasına, bireysel üretim alanından toplumsal üretim alanına geçiş yapmasına karşı çıkmaktadırlar. Esasen onların bu karşı çıkışı İslami metinlerden hareketle bir karşı çıkış değildir. Zira İslam'ın kaynak metinleri kadın için belirli bir iş tespiti yapmış değildir. Onların karşı çıkışı, hala düşüncelerine hakim olan kırsal toplum zihniyetinden kaynaklanmaktadır. Onlar İslam'ın kırsal geleneksel toplumlardan başka bir toplumda yaşanabileceğini tasavvur dahi edememektedirler. Yoksa ailesinin geçimine katkıda bulunmak üzere evinden çıkan ve üretim hayatına, çalışma hayatına katılan, İslami kurallara uygun kılık kıyafeti ile işine gidip gelen bir Müslüman kadının davranışında karşı çıkılacak ne olabilir ki?
Sayfa 84Kitabı okudu
Kadınla ilgili algıları ve kavramların birçoğu, kaynak metinler ışığında yeniden ele alınmalıdır. Zira İslam'ın klasik çağında Müslümanların kadına bakışı, belli bir yüzyılın kendine has siyasi ve toplumsal şartları içerisinde mümkün bakışlardan birisi olmaktan daha fazla bir şey ifade etmez.
Bu şarlar değiştiği zaman Müslümanların dinlerini başka toplumsal şartlar içerisinde kur'an ve sünnet naslarına daha uygun bir şekilde ve çağın ihtiyaçlarına daha iyi cevap verecek tarzda yeniden ifade etme seçenekleri vardır.
Sayfa 82Kitabı okudu