Bu kitabın amacı, Kur'ân-ı dâvet konusunu dînî açıdan ele almak değildir. Biz zaman ve mekân sınırlarını aşarak, nesillerin ve zamanların ötesine geçerek sözümüzü sâdece ifâde sahasına tahsis edebilirsek, Kur'ân'daki bu hâlis sanatsal güzelliğin, onun özüne âit müstakil ve kalıcı bir unsur olduğunu görürüz. Kur'ân bu sanatı, her türlü olay ve amaçtan soyutlanmış bir şekilde dikte etmektedir.