Kur'an'ın Kökeni

Arif Tekin

Kur'an'ın Kökeni Sözleri ve Alıntıları

Kur'an'ın Kökeni sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ın Kökeni kitap alıntılarını, Kur'an'ın Kökeni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sadaka vermekle ilgili En’âm Suresi’nin 160. ayetinde, “Kim bir iyilik yaparsa on mislini kazanır; kim bir kötülük yaparsa ancak onun misliyle cezalandırılır” deniyor. Kur’an’da birçok yerde insanlar sadaka vermeye teşvik ediliyor; konuyla ilgili hadislerinse haddi hesabı yoktur. Burada şunu yinelemekte yarar vardır: Mademki Kur’an insanlar arasında sevgi temeline dayalı bir eşitlik ve kardeşlik öneriyor; o zaman verimin de artması için tüm insanlardaki üretim gücü harekete geçsin diye yine sevgi temeline dayalı olarak bütün servet ortak olsun ve herkes kendi yeteneğine göre çalışıp hayatını kendi alınteriyle idame ettirsin. Bu durumda hiç kimse kimseye yük olmaz. Zaten en makul yönetim biçimi de bu değil midir?"
Sayfa 245
Türkiye’de bazı yörelerin insanlarının yılın 12 ayında ya Çukurova’da pamuk çapasında çalışmakla, ya Sakarya ve Adapazarı çevresinde ve Karadeniz’de fındık toplamakla, ya Ege bölgesinde üzüm kesmekle veya inşaatlarda sigortasız bir şekilde çalışmakla vs. ömürlerini heba ettiklerini hepimiz biliyor ve görüyoruz. Herkesçe bilinen bu manzarayı hatırlattıktan sonra, tam bu sırada şunu sormak istiyorum; mademki Kur’an’a göre Allah istediğine rızık verebiliyor ve mademki İslam inancına göre Allah çok adildir; o halde neden bu manzaraya seyirci kalıp da bu insanlara bir çözüm yolu göstermiyor; yoksa, Hz. Meryem ile Hz. İsa’nın havarileri ve İsrailoğullarının sorunu bugünkü insanların sorunundan daha mı büyüktü ki, onlara gökten hazır yemek, kudret helvası ve bıldırcın etini gönderiyordu da, bugünkü ezilen insanlara seyirci kalıyor?
Sayfa 225
Reklam
"Şu anda yeryüzünde İslamiyeti kabul edenler, ya direkt ya da dolaylı olarak emperyalistlerin sömürgesi halinde yaşıyorlar. Peki, İslam inancına göre Allah yüz yirmi dört bin peygamber gönderdi de neyi çözdü? Bugün peygamberlik iddiasının olmadığı ülkelerde ve kıtalarda yaşayan insanlar, örneğin, İskandinavya ülkeleri barışta, teknolojide, medeniyette vb. konularda daha da ilerideler! Halbuki İslamın bulaştığı yerlerin, her bakımdan daha ileride olmaları gerekiyordu, bütün insanların bunu örnek almaları gerekirdi. Ama maalesef durum tam tersinedir. Dolayısıyla, bu işe Tanrı’yı karıştırmak pek mantıklı ve inandırıcı gelmiyor."
Sayfa 137
"Allah, kıble değişikliğinin bir gerekçesini de şöyle açıklıyor: “Kimin Muhammed’e uyup kimin uymadığını bileyim diye böyle yapıyorum.” (Bakara Suresi, 143. ayet.) Bazı şeyleri, insanı denemek için yaparım gibi ayetler Kur’an’da çoktur. Hal böyle olunca, Allah, insanın içindekini bilmediğini itiraf etmiş oluyor. Bu da Tanrı’ya uygun olmayan bir nitelik. Bu ayetteki ifade Kur’an’ın diğer bazı ayetlerinde yer alan, “Allah, insanın içindekini de bilir” şeklindeki ifadelerle çelişmektedir."
Sayfa 133
"Ehl-i kitaptan oldukları halde Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah ve Rasûlü'nün haram kıldıklarını haram tanımayan ve hak dîni din olarak kabul etmeyen kimselerle, himaye vergisini tam bir aşağılık ve baş eğmişlik duygusu içinde kendi elleriyle verinceye kadar savaşın! " Tevbe Suresi 29.Ayet İşte İslam âleminde bugüne kadar meydana gelen katliamların sebebi gerekçesi bu gibi ayetlerdir. Kur’an’ın Tevbe Suresi’nin 29. ayetinde gayrimüslimlerden cizye ve haraç (toprak vergisi) adı altında böylesine bir fetva olunca, aç Arapların başka insanlara saldırmaması hiç düşünülebilir mi ?
Sayfa 262
"Kur’an, insanlara sadaka vermeyi önerirken, Muhammed’den 1122 yıl önce ölen Konfüçyüs, “Sen bir insana balık yedireceğine ona balık avlanmayı öğret; böylece sen de kurtul, o da kurtulsun”, deyip konu hakkında daha mantıklı, daha adil ve sosyal barış için daha uygun bir öneri getirmiş; üstelik. “Ey ahali! haberiniz olsun, ben bu bilgileri Allah’tan alıyorum” şeklinde, söylediklerini Allah’a mal etmemiştir."
Sayfa 236
Reklam
"Tanrı’nın hem Tevrat’ta, hem de Kur’an’da hep aynı nehirleri işlemesi dikkat çekicidir. Çünkü Dicle ile Fırat, çevrelerinde yaşayan ülkeler için önemli olabilir, ancak Amerika kıtasında yaşayanlar için bunlar önemli değildir. Onlar için Missisippi nehri -ki aynı zamanda dünyanın en uzun nehridir, daha önemlidir. Ama hiçbir peygamber Missisippi gibi dünyanın en önemli nehirlerini hiç işlememiştir. Tanrı peygamberleri doğadan örnekler verirken hep Ortadoğu’daki coğrafyayı baz almışlardır. Halbuki mademki İslam dini evrenseldir ve o ki ille de onun kutsal kitabında bir dağ veya taş işleniyorsa, o zaman dünyanın her coğrafyasından bunlar için örnekler verilmeliydi! "
Sayfa 33
Müslümanlar savaşı kazanınca Allah’a mal ediliyor; kaybedince de onlara, “Kazanmak varsa kaybetmek de vardır” deniyor. Yani Allah’ın yardım kriteri belli değildir. Neye göre yardım eder, ne kadar eder, ne zaman eder belli değildir. Kur’an’da bu konu öylesine karmaşık ki, Allah’ın savaştan yana mı, yoksa barıştan yana mı olduğu belirsiz kalıyor. Örneğin, “Kâfirlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun” diye başlayan uzunca bir ayetin sonunda, “Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Ama, sizi birbirinizle denemek ister” deniyor. (Muhammed Suresi, 4. ayet.)
Sayfa 101
"Kuran, tarih boyunca insanlar tarafından ortaya atılan yasaların ve dini inançların(biraz da ilaveler yapılmış) bir toplamıdır, bir özetidir; bunun ikinci bir ihtimali yoktur." diyorum.
"Kur’an, Tevrat ve Hammurabi kanunları bir arada değerlendirildiğinde görülecektir ki, Kur’an, Tevrat’ın; Tevrat da Hammurabi kanunlarının; o da eski kültürlerin bir biçimde aktarılmasıdır. Dolayısıyla, Kur an’ın oluşmasında Mezopotamya’da tarih boyunca ortaya çıkan bütün örf, âdet ve dinlerin etkisi fevkalade büyüktür."
Sayfa 196
430 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.