Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an'ın Kökeni

Arif Tekin

Kur'an'ın Kökeni Sözleri ve Alıntıları

Kur'an'ın Kökeni sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ın Kökeni kitap alıntılarını, Kur'an'ın Kökeni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı peygamberleri doğadan örnekler verirken hep Ortadoğu'daki coğrafyayı baz almışlardır. Halbuki mademki İslam dini evrenseldir ve o ki ille de onun kutsal kitabında bir dağ veya taş işleniyorsa, o zaman dünyanın her coğrafyasından bunlar için örnekler verilmeliydi!
Nisa Suresi 34. ayet:
“Allah'ın hem insanlardan bir kısmını diğerine üstün kılmasından ötürü, hem de erkekler, mallarından harcama yaptıklarından dolayı, kadınların yöneticisi ve koruyucularıdır. Bu yüzden salih olan kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık onlar gizliyi koruyucudurlar. Başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Çünkü Allah yücedir, büyüktür."
Reklam
Bu arada Muhammed diğer hanımlarıyla da barışsın diye Ömer, Muhammed'in hanımlarına tavsiyelerde bulunuyor ve bir sözünde Muhammed huzurunda onlara özetle "Eğer Muhammed sizi boşarsa, ona her çeşit kadın bulunabilir. Artık siz bilirsiniz..." diyor. Ömer'in kullandığı bu cümle, bir süre sonra, ayet biçimde iniveriyor. Söz konusu Tahrîm suresinin 5'inci ayeti aynen şöyle diyor: "Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verebilir."
"Kuran, tarih boyunca insanlar tarafından ortaya atılan yasaların ve dini inançların(biraz da ilaveler yapılmış) bir toplamıdır, bir özetidir; bunun ikinci bir ihtimali yoktur." diyorum.
Muhammed bir diğer hadisinde, şayet bir insan, malına yapılan saldırıya karşı savunma yaparken öldürülürse şehittir" demiş. (Tecrid-i Sarih, No: 1101- 7/414.) Ama tam tersine, "Şayet bir insan, emeğini sömürenlere karşı mücadele edip de öldürülürse, o da şehittir" şeklinde bir beyanatta bulunmamıştır. Üstelik Kur'an'a göre (özetle), "Şayet bay olsun bayan olsun bir insan hırsızlık yaparsa, onun eli kesilir" şeklinde çok net ve kesin bir ceza tipi vardır. (Örneğin; Mâide Suresi, 38. ayet.) Kaldı ki Muhammed de, "Hırsıza lanet olsun. Bir yumurta da çalsa eli kesilir, bir ip de" demiş ve çok değersiz bir kalkan çaldığı için bir adamın elini kesmiştir. (Tecrid-i Sarih, Diyanet tercemesi, No: 2088 ve 2090; Müslim, Hudud, No: 1685.)
Sayfa 218Kitabı okudu
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. Nur Suresi 2.ayet
Sayfa 200
Reklam
"Kur’an, insanlara sadaka vermeyi önerirken, Muhammed’den 1122 yıl önce ölen Konfüçyüs, “Sen bir insana balık yedireceğine ona balık avlanmayı öğret; böylece sen de kurtul, o da kurtulsun”, deyip konu hakkında daha mantıklı, daha adil ve sosyal barış için daha uygun bir öneri getirmiş; üstelik. “Ey ahali! haberiniz olsun, ben bu bilgileri Allah’tan alıyorum” şeklinde, söylediklerini Allah’a mal etmemiştir."
Sayfa 236
"Tanrı’nın hem Tevrat’ta, hem de Kur’an’da hep aynı nehirleri işlemesi dikkat çekicidir. Çünkü Dicle ile Fırat, çevrelerinde yaşayan ülkeler için önemli olabilir, ancak Amerika kıtasında yaşayanlar için bunlar önemli değildir. Onlar için Missisippi nehri -ki aynı zamanda dünyanın en uzun nehridir, daha önemlidir. Ama hiçbir peygamber Missisippi gibi dünyanın en önemli nehirlerini hiç işlememiştir. Tanrı peygamberleri doğadan örnekler verirken hep Ortadoğu’daki coğrafyayı baz almışlardır. Halbuki mademki İslam dini evrenseldir ve o ki ille de onun kutsal kitabında bir dağ veya taş işleniyorsa, o zaman dünyanın her coğrafyasından bunlar için örnekler verilmeliydi! "
Sayfa 33
Müslümanlar savaşı kazanınca Allah’a mal ediliyor; kaybedince de onlara, “Kazanmak varsa kaybetmek de vardır” deniyor. Yani Allah’ın yardım kriteri belli değildir. Neye göre yardım eder, ne kadar eder, ne zaman eder belli değildir. Kur’an’da bu konu öylesine karmaşık ki, Allah’ın savaştan yana mı, yoksa barıştan yana mı olduğu belirsiz kalıyor. Örneğin, “Kâfirlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun” diye başlayan uzunca bir ayetin sonunda, “Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Ama, sizi birbirinizle denemek ister” deniyor. (Muhammed Suresi, 4. ayet.)
Sayfa 101
Yine Muhammed'in, gerek kendine, gerek aile efradına ve gerekse diğer yakın akrabasına ganimet ve fey'den pay alabilmesi için inen Kur'an ayetlerine anlam vermek gerçekten çok zor.
Sayfa 234Kitabı okudu
430 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.