İsmail Bilgin'in kaleminden okuduğum ikinci kitaptı fakat söylemek istediğim birkaç şey var. Şöyle ki Medine Müdafaası'nı okuduktan bir zaman sonra aynı tadı almak ümidiyle okumaya başladım. Öncesinde burada birinin beğenmediğine dair inceleme okumuştum haliyle de şaşırmıştım. Kitabın ilk sayfalarında bariz bir hayal kırıklığı yaşadım. Olaylar biraz fazla hızlı ilerliyordu. Yine de okumayı bırakmadım, bu emeği göz ardı etmek istemedim. İlerleyen sayfalarda -kitabın ortalarında- Mehmet Muzaffer, Dağıstanlı Mehmet Fazıl Paşa beni bir hayli etkiledi ve yanıldığıma dair beni sevindirdi. Ama kitabın sonlarında, kitapta da belirtildiği üzere Kûtül Amâre gibi şanlı bir zafer çok da etkili anlatılmamıştı. Yazarın acelesi var gibi hissettim. Bazı general, subay tepkileri/reaksiyonları pek iyi yansıtılamamıştı. Kıyaslamak istemem ama zihnim bunu istemsizce yaptığı için söylemeden geçemeyeceğim: Medine Müdafaası kadar duygulu, tarihi yaşatan ve etkili bir kitap değildi. Yanlış anlaşılmasın kötü bir kitaptı demiyorum, bir tarih kitabı için gayet yerinde bir kitaptı. Sadece yazarın diğer eseri fazla etkileyiciydi :) Tarihi öğrenmek, okumak istiyorsanız bence kesinlikle faydalanabileceğiniz bir kitap.
İyi okumalar dilerim