Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lal Masallar

Murathan Mungan

Lal Masallar Gönderileri

Lal Masallar kitaplarını, Lal Masallar sözleri ve alıntılarını, Lal Masallar yazarlarını, Lal Masallar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Denir ki, daha önceleri de seferin nereye olduğunu bilmeyen ordunun, padişahın ardı sıra gittiği çok görülmüştür. Yeni bir şey değildir bu. Seferin güvenliği uğruna gerekli görülen bir tedbirdir.
Sayfa 78
Babaların oğullarını boğdurduğu, oğulların babalarını zehirlediği bir imparatorlukta ölüm, kimin, ne zaman kapısını açacağı bilinmeyen karanlık bir kutuydu. Tahtın çevresinde alçala yüksele süzülen kanatların birbirinin cânına avcı olduğu; yazgının ebced hesabına göre yaşandığı imparatorluğun kalın duvarları ardındaki her şey gibi.
Sayfa 78
Reklam
Dilsiz bir masaldılar şimdiden. Gizli bir masaldılar şimdiden. Hiçbir sevdaya örnek gösterilmeyecek, emsal gösterilemeyeceklerdi.
Sayfa 74
Lal bir masaldı sevdaları. Yalnızca kendileri bileceklerdi. Yalnızca gözleriyle seveceklerdi.
Sayfa 74
Gecenin bini bir yerde. Masalın bini. Sevdanın biri.
Sayfa 73
İste beni, vermezlerse kaçır beni. Gayrı seni bulduktan sonra ırağına düşmek istemem. Gözümün menzilinden bir gün uzak olsan bedenimin bir yanı solar, sayrılanırım. Sevdan uluysa, gücün de uludur Muradhan. Olmamak mümkün olmaz. Ferhat'ı emsal tut kendine, Mecnun'u, Kerem'i emsal tut.
Sayfa 70
Reklam
Dert bir değil ki...
Sen bir bey kızısın, ben bir oba uşağı, dünyadaki yerimiz birbirin tutmaz. Mezhebimiz bir değildir, nikâhımız tutmaz. Ben bir göçerim, sense bir dağlı, mekanımız tutmaz. Ben bir lalim, sense bir bülbül, kelamımız tutmaz.
Sayfa 70
Nedir töresi sevdanın bilmem? İlk kez sevdalaniyorum çünkü. Lakin yüreğimin gizini olduğu gibi aşiķâr etmek isterim. Dilerim ki sevdam kadar sözüm de dogru ve temiz olsun. Sana sevdalandım Muradhan. Günlerce gözüm uyku tutmadı, söz tutmadı dudaklarım. Yaptığım her işe hayal bulaştı, düş bulaştı. Çoğu kez anlamadım hayalde miyim? düşte miyim? Toprağa düşen ilk tohum gibi, sabi bedenime düşen ilk sevda bu. Yüreğimin ilk cemresi. Bu yüzden ne töresini bilirim sevdanın, ne de hukukunu. Bildiğim sevdamın kendisidir. Bedenim içinde ikinci bir can gibi kımıldanıp durur. Lakin bilemem sevdam sana mıdır? suretine mi? Belki de her ikisi de tutar birbirini etle tırnak gibi. "Bilirim dilin laldir, lakin aşikâr et bana yüreğini."
Sayfa 69
Ve Selvihan kuytusunda buldu Muradhan'ı. Irmağın kıyısındaydı. Ayın ışığındaydı. Uçurum ağzındaydı. Selvihan'ı görünce niye geldiğini anladı. Kollarını göğe uzattı Selvihan. Kollarını yere uzattı Selvihan. Birlikte semah tuttular hiç konuşmadan. Bir sevda semahı. Kimsenin bilmediği, kimsenin görmediği. Yalnızca kendi yüreklerinin sesiyle döndüler. Bu yüzden kimse görmedi bu semahı. Kimse bilmedi. Güneş doğana dek birbirlerinin çevresinde döndüler. Kolları birbirlerinin kollarından aktı, her ikiside bir gümüş ırmağına bulandı. Birbirlerinin suretlerine böyle bir gecede nail oldular. Cümle tabiat bir giz gibi esirgedi, sakladı bu geceyi.
Sayfa 69
Muradhan'ın yüzünün kıblesine düştü Selvihan. Muradhan gördü onu.
Sayfa 68
Reklam
...yatağına sığmayan toy bir ırmaktı şimdi.
Sayfa 65
Deprem görmüş yürek sözünün menzilini bilmezdi.
Sayfa 64
Dağın yüreğindeki volkan, söndü sanılan volkan gizli gizli, usul usul Selvihan'ın yüreğine mi yürümüştü yoksa?
Sayfa 64
Ne dağın yücesi, ne köşkün kalesi kâr etmiyordu; sevda gelip bulmuştu kendini.
Sayfa 63
Bağrında umarsız bir kuyu, sahipsiz çığlıklar vardı şimdi. Sevda gelmiş bulmuştu kendini.
Sayfa 63
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.