Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
8.5/10
6 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
1.048
Görüntülenme
Lenz dünyaya uyum sağlayamamıştı ama ne çocukluğunda aldığı din eğitimi ne de gençliğinde dahil olduğu edebiyat çevreleri akışına yön verebilmişti. Nereye gittiyse, kime uzandıysa yetmedi, ulaşamadı, ne zihnindeki yaraları iyileştirecek bir yol açıldı önünde, ne de bir süre derslerini takip ettiği Kant'ın teorileri. Ne bu kırılgan ruhu iyileştirebildi ne de onun tavsiyesi üzerine yaptığı Rousseau okumaları. Büchner'in metni, Lenz'i 20 Ocak ile 8 Şubat 1778 tarihleri ​​arasında Strazburg dışındaki bir dağ köyünde, iç kargaşasını yatıştırma umuduyla sığındığı sosyal reform rahibi Oberlin'in koruması altında yakalıyor. Ama işe yaramıyor, bu kısa sürede bile Lenz, fırsat buldukça kendine zarar vermekten çekinmiyor, istemese bile birlikte kaldığı evdeki insanları sürekli tedirgin ediyor. Sarı bukleli, üzgün yüzlü bu genç, yaşadığı şiddetli krizlerden birinin ardından şehre geri gönderilir. Büchner bu romanı, Lenz'in genç yaşta Moskova sokaklarından birinde ölü bulunduğu o Haziran gününden yıllar sonra, yıllar sonra tesadüfen bulduğu Oberlin'in günlüğünden yola çıkarak yazmıştı. (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Karl Georg Büchner
Karl Georg Büchner
Çevirmen:
Hasan Kuruyazıcı
Hasan Kuruyazıcı
Derleyen:
Ayberk Erkay
Ayberk Erkay
Tasarımcı:
Bülent Erkmen
Bülent Erkmen
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 20 dk.Sayfa Sayısı: 47Basım Tarihi: 2023Yayınevi: Norgunk Yayınları
ISBN: 9786257917230Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
47 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Hiçliğin sınırındaki bir adam Lenz. İçinde boşluk hissediyor kimi zaman. Çoğunlukla dolduramıyor bu boşluğu. Bazen varlığı ağır geliyor ona, bazen de havanın bile ağırlığı altında eziliyor. Düşünüyor, kendi kendine konuşuyor, her şeyin bir düş olduğunu düşünerek yavaş yavaş deliriyor. Çocuk gibi korkuyor bu çıldırma anlarında. Çok güvendiği Oberlin aracılığıyla Tanrı’ya sığınmaya çalışıyor, beceremiyor. Ölmeye çalışıyor, onu da beceremiyor. Bu gelgitlerin, deliliğin sonunda hiçbir şey hatırlamıyor. İçindeki boşluğu dolduramadan öylece yaşayıp gidiyor. Alman tiyatrosunun kurucularından olan Büchner, Lenz’te varoluşu, hiçliği, bir insanın düşünceleriyle birlikte delirmeye doğru psikolojisini çok iyi betimlemiş. Hikayenin kahramanı Lenz’in karabasan gibi üstüne çöken çılgınlık nöbetlerini bir tiyatro oyunu gibi anlatıyor. O anda duygu durumundaki değişikliklerin yanında yüz ifadesinin değişimini bile çok gerçekçi bir biçimde hissettiriyor. Yaşadığı dönemdeki romantizm rüzgarlarına kapılmadan realizmin yolundan ayrılmayan bir üslubu benimseyen Büchner 24 yaşında sürgündeyken hayata veda etmiş. Lenz, çok kısa ama çok çarpıcı bir hikâye. Çok çok iyi…
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Norgunk Yayınları · 202320 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
20. yüzyıl Alman tiyatrosunun temellerini atan Karl Georg Büchner ile selamlıyorum sizi. Bütün toplumları etkilemiş Fransız Devrimi'ni ele alan #dantonunölümü ile tanınan yazarın uzun öyküsü “Lenz” ile… “Fırtına ve Coşku” dönemi şairi ve yazarı Jakob Michael Reinhold Lenz, çılgınca saplantılardan kurtulmak üzere perperişan bir halde Vosges Dağları’na sığınır ve üç haftalığına papaz Oberlin’in misafiri olur. İşte, muhtemelen şizofreniden mustarip Lenz’i misafir ettiği süre boyunca şairin ruh halini ayrıntılarıyla kayda alan Oberlin’in günlüğü, bize Büchner’in Lenz’ini armağan eden kaynakların başında gelir. Tam da temsil ettiği akımla müsemma, fırtınalı ve coşkulu ömründe akıl sağlığını tamamen yitiren J. M. R. Lenz, 4 Haziran 1792 tarihinde Moskova’da bir sokakta ölü bulunur; gömüldüğü yer bilinmemektedir. Modern edebiyatın leitmotivi olan kaygı, dünyaya fırlatılmış olma hissi, gerçekliğin parçalanması gibi temel ontolojik meseleler karşısında derin bir anlamsızlığa ve ıstıraba gömülen protagonistlerin öncülü sayılabilen bu eser Lenz’i ölümsüzleştirir. Goethe ile yolları kesişmiş yazar onun “Yaşamımdan. Şiir ve Hakikat” adlı eserinden ilham almış. Goethe’nin Lenz hakkında yazdıklarını da okuyabileceğiniz bu yükte hafif pahada ağır ezber bozanı umarım teğet geçmezsiniz.
Lenz
Lenz
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Everest · 202420 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
#lenz "Ocağın yirmisinde Lenz dağlardan geçiyordu." cümlesi ile başlayan öykü insan ve varlık üzerinde düşündürüyor. Ruh sağlığının inişli çıkışlı zemininde bir insanın, iç dünyasına yaptığı bu yolculukta yavaş yavaş delirme anlarına tanıklık ediyorsunuz. İnsan varlığına dair umudu keser mi hiç, işte Lenz tam da bu haldeydi. Gün geçtikçe de ruh hali daha da kötüye gidiyordu. İçinde öyle büyük bir boşluk vardı ki, her an tüm benliğiyle içine düşüp yok olabilirdi. Onun psikolojik yönüne olan savaşını okurken, insanın çaresizliği, yalnızlığı, kendi üzerindeki hakimiyetini nasıl yitirdiği, sıkışmış ve parçalanmış varlığının onu nasıl etkilediğini görüyorsunuz. İnsanın en büyük mücadelesi, bazen yine kendidir. İnsan hangi tarafına yenilir bilinmez ama bu savaştan mağlup olarak meydanı terk eder. Tıpkı Lenz gibi...
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Everest · 202420 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.