Lucas Diye Biri
Julio CortazarEn Eski Lucas Diye Biri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Lucas Diye Biri sözleri ve alıntılarını, en eski Lucas Diye Biri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Lucas, ejderhaya karşı verdiği savaşımlar
Yaşlandıkça anlıyor onu öldürmenin kolay olmadığını.
Bir ejderha olmak kolay ama onu öldürmek kolay değil, çünkü çok sayıdaki kafasını (bu sayı danışılabilecek yazarlara ve hayvanat kitaplarına göre yediyle dokuz arasında değişiyor) keserek öldürmek gerekiyor, ancak en azından bir tane iyi kafayı
Sayfa 9Kitabı okudu
* Bilmeyenlere açıklayalım, söz konusu un, yani gofio, şekerle karıştırılmış hali benim zamanımda Arjantinli çocukların en sevdikleri tatlı olan unufak edilmiş nohut unudur. Kimileri gojio'nun mısır unu olduğunu iddia ediyorlar ama bunun böyle olduğunu yalnızca İspanyol [Yazın] Akademisi söylüyor, böyle bir durumda kimin haklı olduğu ortada. Gofıo bozumsu bir tozdur, çocukların soluksuz kalma pahasına ağızlarına dayayıp yedikleri küçük kağıt torbalarda satılır. Ben güney banliyö treninin gittiği Banfield'de ilkokul dörde giderken ders aralarında öyle çok gofio yerdik ki otuz öğrenciden ancak yirmi ikisi derslerin sonuna kalabilirdi. Şaşkına dönen öğretmenler gofıo'yu yutmadan önce nefes almamızı söylerlerdi ama çocuklar dinler mi? Bu besleyici maddenin iyi ve kötü özelliklerinin açıklaması bittikten sonra, okur sayfanın baş kısmına dönerek hiç kimsenin bu havuzu desteklemeyişini okumayı sürdürsün.
Sayfa 67Kitabı okudu
"Gelişler geçerli mi ve geçiş önemli engellere takılmadan yapılıyor mu diye kontrol etmeyi ihmal etmez."
Metis YayınlarıKitabı okudu
Tüm o yaptıklarını yapıp bitirdikten sonra, kalkıyorlar, yıkanıyorlar, pudralanıyorlar, koku sürüyorlar, saçlarını tarıyorlar, giyiniyorlar ve böylece yavaş yavaş yeniden olmadıkları gibi olmaya başlıyorlar.
Sayfa 73 - MetisKitabı okudu
Ayrıca piposunu aradığında yerinde olmadığını keşfetmesi keyif verici bir yenilik. Bu düzensizlik eğiliminden faydalanalım ve hemen bir kılıç darbesi daha, eve kapanmayı, lambanın yanındaki okuma koltuğunu, saat altı buçukta içilen iki parça buz ve biraz sodalı skoç viskiyi, öncelik sırasına göre üst üste konmuş kitap ve dergileri seven kafaya.
Ama ejderhayı öldürüp Lucas'a dönmek çok zor, o bunu, kanlı savaşının tam ortasındayken anlıyor. İlk olarak yazı masasının sağ tarafındaki ikinci çekmeceden çıkarttığı bir kâğıda ejderhayı betimliyor, aslında masanın üstü kâğıt dolu ama, hayır efendim, işin usulü bu, bir de italyan işi lamba var, dört pozisyonlu, yüz vatlık, bir inşaatın tepesindeki vinç gibi duruyor, ve çok duyarlı bir biçimde dengelenmiş ışık demetinin vb... Şimşek gibi bir bıçak darbesi de bu masa başındaki katibin başına. Bir tane daha eksildi, Oh! Lucas kendi kendisine yaklaşmaya başlıyor, işler yoluna girdi galiba.
Lucas, sezgileri
Bir Yugoslav belgeselinde ne pahasına olursa olsun yumurtalarını korumak için dişi ahtapotun içgüdüsünün nasıl harekete geçtiği görülüyor, başka korunma yöntemlerinin yanı sıra etrafına yosunlar yığarak saklanıyor ve böylece iki aylık kuluçka dönemi süresinde müren balıklarının saldırısına uğramamayı amaçlıyor.
Herkes gibi Lucas da insanbiçimsel bir yaklaşımla bu görüntüleri izliyor: ahtapot kendisini korumaya karar veriyor, yosun arıyor, yosunları sığınağının önüne yerleştiriyor, saklanıyor. Fakat (yine insanbiçimsel bir açıklama yapma denemesiyle daha iyi bir başka bir şey bulamadığı için üçgüdü olarak adlandırılan) tüm bunlar ilkel bile olsa herhangi bir bilincin ya da bir bilginin dışında oluyor. Eğer Lucas da olaya dışarıdan tanık olmaya gayret ederse geriye ne kalır? Silindirlerin içindeki pistonların gidip gelmesi ya da bir sıvının eğik zeminden akıp gitmesi gibi geriye dönüş hareketini olası kılmayan bir mekanizma.
Epeyce morali bozulan Lucas bu düzeyde tek geçerli olan şeyin bir tür sezgi olduğunu düşünür: Bu bile, şu anda düşündükleri bile bilincinin anladığını ve kontrol ettiğini sandığı bir mekanizmadır, bu da saf bir biçimde insanoğluna uygulanmış bir insanbiçimciliktir.
"Bir hiçiz" diye düşünür Lucas hem kendisi hem de ahtapot için.