"Çanakkale'de ölümle kucak kucağa geçen aylardan sonra adeta gerçekten hayat diye bir mefhumun varlığından bihaber kalan onbinlerce askerden bir tanesidir Nihad. Cephede aldığı bir yara sebebiyle artık cephede kalamayacaktır. Bu da onda yeni bir hayatın umut ışığını yakmıştır.
Bütün hayallerin, umutların, geleceğin ve kelimenin tam anlamıyla hayatın yeniden yeşereceği bir yerdir İstanbul. Vapur İstanbul'a yaklaşırken herkes gibi Nihad da bu duyguların tazyikiyle heyecan yaşıyordu..."
İşte böyle bir maceranın ardından heyecanla yaklaştığı İstanbul, daha doğrusu İstanbul'daki hayat, kendisini hiç beklemediği talihsizliklerle bekliyordur... Nihad'ın iki hayat arasında bocalaması, üst üste gelen buhranlar ve çok daha etkilisi memleketin içerisinde bulunduğu kaotik yapının kendisini intihara dek sürükleyen maceralarını muhteşem bir üslup ve anlayışla göreceksiniz.
NOT:
Peyami Safa; Birinci Dünya Savaşı ve daha sonraki dönemde yaşananların halktaki tesirlerini anlayabilmek adına okunması gereken yegâne yazar olduğu bilincine sahip olarak okunmalı!!!