Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Malte Laurids Brigge'nin Notları

Rainer Maria Rilke

Malte Laurids Brigge'nin Notları Gönderileri

Malte Laurids Brigge'nin Notları kitaplarını, Malte Laurids Brigge'nin Notları sözleri ve alıntılarını, Malte Laurids Brigge'nin Notları yazarlarını, Malte Laurids Brigge'nin Notları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...ve ruhum. Kendi üzerime boşanıyor, rezil zamanlara tutuldum.
Ne de olsa bu yüzyıl gerçekten de cenneti ve cehennemi daha dünyevi bir şey haline getirmişti.
Sayfa 223
Reklam
Sanki çok vakit kaybediyormuşum gibi hissediyordum, beynimi lime lime eden bu müzmin ağırlığın verdiği düşünceler beni yıpratıyor matmazel..
Ah Malte, geçip gidiyoruz, ve bana göre herkes göçüp giderken pek bir dalgın, meşgul ve dikkatsiz; gidişimizin farkında değiller bile. Sanki yıldız kayıyor da kimseler görmüyor ve kimseler dilek tutmamış. Oysa Malte, dilemekten vazgeçme. Sanırım gerçekleşme yoktur, ama uzun süren, bütün bir ömür süren dilekler vardır, öyle ki, onların gerçekleşmesini zaten bekleyemez insan..
Sayfa 107
Bana iyi görünen bu dünyaya daha hiç alışamamıştım ki..
“Çünkü mısralar insanların sandığı gibi duygular değil, tecrübelerdir. Bir mısra uğruna birçok kent, insan ve başka şeyleri görmek, hayvanları tanımak, kuşların nasıl uçtuğunu hissedebilmek ve küçük çiçeklerin sabahları açarken nasıl titreştiğini bilmek gerekir. İnsan yabancı çevrelerdeki yolları, beklenmedik karşılaşmaları ve uzun zamandır yaklaşmakta olduğunu sezdiği vedalaşmaları anımsayabilmeli, hala anlaşılmamış çocukluk günlerini; bizi sevindirmek için bir şey yaptıkları zaman anlamayıp kırdığımız anne babaları; derin ve ağır değişikliklerle birlikte nükseden çocuk hastalıklarını; sessiz ve kapanık odalarda geçen günleri, deniz kenarındaki sabahları, başlı başına denizi, denizleri; yükseklerde süzülen ve yıldızların hepsiyle uçan gece yolculuklarını hatırlayabilmeli ama bütün bunları anımsayabilmek yetmez. Hiçbiri birbirine benzemeyen birçok aşk dolu geceyi anımsayabilmeli, doğuran kadınların çığlıklarını ve içine kapanık uyuyan, hafif, beyaz lohusaları. Ölenlerin de yanında bulunmalı, açık penceresinden içeri kesik kesik gürültüler dolan salonlarda bulunan ölülerin baş ucunda oturmalı. Bu da yetmez, anılar da yetmez. Çok olduklarında bunları unutabilmeli ve bunların yeniden geri gelmeleri için, o büyük sabra sahip olmalı. Çünkü anılarla da bitmez. Ancak içimizdeki kana dönüştüklerinde, bizde bakış ve davranış olduklarında, isimsizleştikleri, artık bizden ayırt edilemedikleri zaman, işte o ancak o zaman, çok ender rastlanılan bir vakitte, bir mısranın ilk kelimesi, anıların arasından, anılardan çıkıverir.”
Reklam
“Mümkün mü… henüz gerçek ve önemli olan bir şeyin görülmemiş, anlaşılmamış ve söylenmemiş olması?
“Mümkün mü ki ‘kadınlar’, ‘çocuklar’, ‘oğlanlar’ denilsin de (bütün alınmış eğitime rağmen) bu kelimelerin artık çoğul olmadığı, artık sadece sayısız tekillerden oluştuğu fark edilmesin?”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.