Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu

Taner Timur

Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu Sözleri ve Alıntıları

Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu sözleri ve alıntılarını, Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu kitap alıntılarını, Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Yapısal nedenlerle Osmanlı yönetici zümresinde ulusal bir perspektifin olmayışı ulusal bir ekonomi fikrinin olmayışını da beraberinde getiriyordu. Bu bakımdan merkantilist bir iktisat politikasının koşullarını yaratamayan Osmanlı yöneticileri çok geçmeden kendilerini bir yarı-sömürge ekonomisinin uygulayıcıları olarak buldular. Osmanlı borçlanmasını anlatan Marx, 'Batılı güçlerin İstanbul'da (Harbiye'den sonra) Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarını da ele geçirdiklerini' yazıyordu.''
Kanun-u Esasi
''1876 Kanun-u Esasi'si, tüm yetersizliklerine rağmen, 8.maddesi ile Osmanlı Devleti'nde ilk kez din ve mezhep bağları dışında, kanun önünde eşit bir 'vatandaş' statüsü yaratırken bu konuda en ileri adımı atacaktır. Ve tüm Avrupa demokratları da Midhat Paşa'nın şahsında bu ulusal demokratik devrimci adımı alkışlayacaktır. Buna karşılık tüm gerici güçler de, Düvel-i Muazzama'yı paylaşma planlarına ters düşen bu reformu ilke planında eleştirmekten kaçınarak, samimiyetsiz bir girişim, zaman kazanmaya yönelik Doğulu bir aldatmaca olarak ilan edeceklerdir.''
Reklam
Kant:
“Yüzyılımız, gerçek bir eleştiri yüzyılıdır; hiçbir şey eleştirinin dışında kalamaz: Ne kutsallığı dolayısıyla din ve ne de yüceliği dolayısıyla yasalar.”
''Din devleti olmaktan çıkan bir siyasal toplulukta din de siyasal statüsünden kurtulacak ve sivil toplumun bir parçası haline gelecekti. Ve böylece mülkiyet ve sermaye ilişkileri bağlamında diğer sivil toplum ögeleriyle birlikte ele alınarak değerlendirilecekti.''
''... Osmanlı reformizminin temel ilkesini 'Türkiye'yi Avrupa'da tutabilmek için, Avrupa'yı Türkiye'de tatmin etmek' olarak tanımlamıştı. Gerçekten de Osmanlı yönetici zümresi, ulusal pazar ve ulus devlet oluşumu içinde sanayileşmenin ön plana çıktığı bir dönemde, askeri reformlarla eski gücüne kavuşmak hülyasına kapılmış ve Yeni Osmanlıların sözünü ettiği 'imtizac-ı (veya ittihad-ı) akvam' süreci Şeriat dışında düşünülemediği için çağdaş bir uluslaşma sürecine değil, yeni iç bölünmelere ve yabancı müdahalelere yol açmıştır.''
Sayfa 105Kitabı okudu
Kant:
“Aydınlanmanın temel noktasını, insanların bizzat kendilerinin sorumlu oldukları vesayet durumundan, özellikle de din konularındaki vesayetten çıkmalarında görüyorum; çünkü dini vesayet tüm vesayetlerin hem en zararlısı hem de en onur kırıcısıdır.”
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.