Yazarımız Osmanlı'nın son köklü ailelerinden Şakir Paşa ailesine mensup. Girit doğumlu. Robert Koleji ve Oxford'ta tarih eğitimi almış. Bir yazı yüzünden İstanbul İstiklal Mahkemesinde yargılanınca şans eseri Bodrum'a kalebentlik (sürgün) cezası alır ve hiç bilmediği tanımadığı BODRUM onun aşkı olur.
Yazarımız Birinci Dünya Savaşının henüz yeni bittiği yıllarda yazdığı bir yazı yüzünden tutuklanır ve Bodrum'a kalebentlik cezasını çekmek üzere yollara düşer. Ama o devirde kolay değil elbet İstanbul'dan oralara gitmek. Bütün eşyası sırtında bir şilte, ufak bir çanta ve paltosu. O hapishane senin öbürü benim hesabı aylarca orda burda sürünür. Binmediği tren, vapur, otobüs kalmaz.
İşte yazarımız yol boyunca gördüğü ağaç, böcek, çiçek, yer, gök, ırmak, köprü, insan, eşya, ne varsa, velhasıl dünyayı her aldığı nefesi hiç gocunmadan, şikayet etmeden, yanındaki nöbetçi jandarmalarla birlikte indi bindi bütün macerasını o kadar güzel, yalın bir ifadeyle anlatmış ki, zaman zaman güldüm, bazen şaşırdım, bazen hayret ettim ama sular seller gibi okudum.
Sonunda Bodrum'a kavuşur. Eğer kitabı okursanız Bodrum için neler yaptığına çok şaşıracaksınız. Şiddetle tavsiye ediyorum.
817.jpg){kind=small}