Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Medine'den Lozan'a

Taha Akyol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kur'an'da dörde kadar evlenme, bir tavsiye bile değil, bir izindir, yani sadece "caiz"dir; Kur'an'ın asıl tercihi, tek - karılı evliliktir. Evlenilen kadınlar arasında adalet sağlan­ması emredilmiş ve hiçbir zaman bu adaletin sağlanamayacağı da vurgulanarak, aslında, tek eşli evlilik tercih ve teşvik edilmiş­tir. (Nisa suresi, 3)
Bugünkü İslamcıların da laikçilerin de zannetti­ğinin aksine, İslamda da devletin rasyonel 'yasama' alanı çok geniştir. Hz. Ômer'in bazı Kur'an ayetlerinin bulunduğu konu­larda bile içtihat yaptığını ve bazı değişikliklerle putperest İran'ın vergi hukukunu aldığını hatırlayalım.
Reklam
Abdülhamid'in reformu
Abdülhamid Han, Nizamiye mahkemelerini geliştirip teşkilandırarak yargı birliği yolunda önemli bir atılımı gerçek­leştirmiştir: 1879 tarihli Mehakim-i Nizamiyenin Teşkilatı Kanun-ı Muvakkati adlı yasa ile hukuk ve ceza mahkemeleri ayırımı belirgin hale getirilmiş ve bugükü hukuk ve ceza mahkemelerimizin temeli atılmıştır. Eski hukukumuzda olmayan savcılık (kamu davası) kurumu ile avukatlık kurumu ve noter­lik kurumu hukukumuza dahil edilmiştir. Ticaret mahkemeleri de artık Adliye Bakanlığı'na bağlanarak yargı birliği yönünde büyük merhale katedilmiştir. Abdülhamid dönemindeki önemli bir başarı da, yeni mah­kemeler ve yeni hukuk için gereken hukukçuları yetiştirmek ü­zere kurulan "Mekteb-i Hukuk"un kalıcı ve esaslı bir şekilde yeniden kurulmasıdır. Medrese dışında ilk hukuk mektebi 1870'de faaliyete geçmiş, 1874'te Batı'ya dönük bir hukuk programı oluşturulmuştur ve hocaların çoğu "Mösyö"dür. Abdülhamit devrinde, 1880'de kurulan ve günümüze kadar gele­rek İstanbul Hukuk Fakültesi'nin de temelini oluşturan "Mek­teb-i Hukuk"ta eğitim kadrosu büyük ölçüde Türkleşmiş­tir. Abdülhamid dönemi tamamlandığında, Nizamiye mah­kemeleri son derece genişlemiştir, Şer'iye mahkemeleri Müslü­manların, azınlık(kilise) mahkemeleri gayrimüslimlerin sadece aile ve miras hukukuna bakmaktadır.
Radikal İslamcılarla radikal laikler, bu konuda aynı görüşte­dirler: Farklı amaçlara ulaşmak için, ikisi de Şeriat'in kapsamı­nın çok geniş olduğunu, değişmez, katı bir kaideler yığını oldu­ğunu düşünürler.
Lozan Konferansı'ndan
ELEFTERlOS VENlZELOS Müslümanların aile ve şahsın hukuku davalarına Şer'iye mahkemeleri bakıyor. Hristiyanların da Hristiyanlık kanunları uyarınca bu konulara bakacak kendi mahkemelerinin olmaması kabul edilemez, lSMET PAŞA Türkiye, vatan çocuklarının soy ve din ayrımı olmaksızın eşit haklardan yararlanmalarını ve aynı yükümlülükleri üstlenmelerini gerekli görmektedir. Anayasayla yönetilen bir ülkede vatandaşlar arasında ayırım olamaz.
Venizelos, uzun muhtırasında, artık zafer kazandıklarına gö­re, galip devletlerin "dünya sulh ünü asırlardan beri tehdit eden Şark meselesini halletmek için iktidarını haiz olduklarını" ha­tırlatır ve Türkiye'nin bu şekilde taksim edilip manda altına alınmasını savunurken, bir de şu görüşü ileri sürer: "Eğer Osmanlı İmparatorluğu bırakılır ve Hıristiyan ahali üzerin­ de hükmü devam ederse, Türk idaresinin şifa kabul etmez kusuru iti­bariyle, dünya sulhü, istikbalde her gün sarsıntıya uğrayacaktır." Venizelos'un bu görüşlerinin ve "medeniyet mahareti olma­yan Türk kavmini "cezalandırma düşüncesinin o sırada Paris ve Londra'ya egemen olduğunu göreceğiz. Peki, Paris'te bizi kim temsil ediyordu? Damat Ferit Paşa!
Reklam
Gerçekten, Kuran, da dörde kadar evlenme, bir tavsiye bile değil, bir izindir, yani sadece"caiz"dir. Kuran, ın asıl tercihi, tek karılı evliliktir. Evlenilen kadınlar arasında adalet sağlanması emredilmiş ve hiçbir zaman bu adaletin sağlanamayacağı da vurgulanarak, aslında, tek eşli evlilik tercih ve teşvik edilmiştir. (Nisa suresi 3)Buna bakarak çok karlı evlenmeleri tahdit etmek, hatta yasaklamak İslamiyet bakımından mümkünmüdür? HAK, ın gerekçesindeki"caizde devletin tasarruf yetkisi"ne göre evet.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.