Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye

Nureddin Nebati

Öne Çıkan Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye Gönderileri

Öne Çıkan Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye kitaplarını, öne çıkan Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye yazarlarını, öne çıkan Milli Görüşten Muhafazakar Demokrasiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erbakan, şehirli, "beyaz Türk" özellikleri taşımasına, üst düzey bir eğitim almasına rağmen, söyleminde Nakşibendiliği öne çıkarmış ve muhafazakâr taşranın dilini kullanmıştır. Dolayısıyla MNP'nin kuruluşunda Nakşibendi tarikatının büyük etkisi olmuştur. Erbakan Şeyh Hasib Yardımcı İbn-i Ali El Serezi'nin müridiydi. Erbakan, Şeyh'in ölümünden sonra onun yerine geçen Abüdülaziz Bekkine'ye ardından Mehmed Zahid Kotku'ya bağlılığını sürdürmüştür (Özdalga, 2007: 106). Dolayısıyla, MNP'nin kuruluşu ve varlığı Nakşibendi tarikatı ile doğrudan ilintiliydi.
Sayfa 148Kitabı okudu
AK Parti'nin siyasi rotası izlendiğinde toplumun demokratikleşmesi, sivilleşme, kişi hak ve hürriyetlerinin kapsamını genişletme bağlamında önemli bir performans gösterdiği gözlemlenmektedir. "AB'ye üye olma sürecini hızlandırmak ve sonuçlandırmak" AK Parti iktidarının en temel politikalarından biri olmuştur.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
AD'ye göre halihazırda vuku bulan köle düzeni "Batı taklitçisi partiler" aracığıyla Türkiye'yi sömürmekteydi. Dünya emperyalizmi fakirden alıp zengine vermekte ve sadece Türkiye'yi değil, dünyadaki tüm Müslüman ülkeleri ve insanlığı domine etmekteydi (Erbakan, 1991: 2). Faizci kapitalist sistem dünyayı beş unsur (mikrop) aracılığıyla sömürmekteydi: faiz, haksız vergi, darphane, kambiyo ve kredi sistemi mikrobu. (Erbakan, 1991: 3-4).
Sayfa 175Kitabı okudu
Ali Yaşar Sarıbay'a göre, Milli Görüşte devlet millet kaynaşmasının sağlanabilmesi için: I) Devlet memurlarının ve görevlilerinin, asli vazifelerinin millete tahakküm değil hizmet olduğunu kendi kalplerine yerleştirmiş olmaları, II) Devlet memurları ve görevlilerinin, milletine, manevi değerlerine, anane ve örflerine saygılı ve hürmetkar olmaları, III) Devletin vatandaşlara adil, koruyucu ve yol gösterici olması gerekmektedir" (Sarıbay, 1985: 112).
Sayfa 141Kitabı okudu
Cumhuriyetin radikal uygulamalarına ve merkezi yönetime karşı ilk isyan Bingöl'de Şeyh Said'den gelmiştir. Nakşibendi tarikatından olan Şeyh Said nüfuzlu, aşiretler üzerinde etkili bir ağadır. Yine Menemen'de başlarında Nakşibendilerin olduğu bir grup isyan başlatmıştır. Bu isyanlar kanlı ve şiddetli bir şekilde bastırılmış ve aynı zamanda da Cumhuriyetin muhaliflerinden kurtulması için meşrulaştırıcı bir argüman olarak kullanılmıştır. Şunu söylemek mümkündür: Cumhuriyetin dayattığı köktenci modernleşme halk tarafından kabul görmemiştir. O bir anlamda Cumhuriyetin "aydınlanmış" elitinin, geri kalmış, dar kafalı, bağnaz halkı Batıcı bir yaklaşımla medenileşme ve "dinsel özellikleriyle tanımlanmış bir millet" kavramını "dinsel özelliklerinden arınmış" bir hale getirme tahayyülüdür20 (Köker, 2009: 151)
Sayfa 123Kitabı okudu
İslam devletleri, Kur'an'ı yönetimin temel unsuru olarak referans almışlar ve halk onun sunduğu kaidelere göre yönetilmiştir. Çünkü hem tarihsel gerçekler, hem Kur'an'ın oturduğu teorik çerçeve göstermektedir ki siyaset İslamın fıtratında vardır. Din, devletin dışında ayrı bir yerde konumlanmamıştır. İki alan da tamamen birbiri ile örtüştürülmüş, devlet dini gerekliliklerin topluma nüfuz ettirilebilmesi için bir enstrüman olarak kullanılmıştır. Üstüne üstlük İslamın özünde "yayılmak" ve bunun için savaşmak da vardır. Bu yönüyle Nar, İslamın bir devlet dini olduğunu ifade etmektedir. Devlet, Allah'ın kanunlarını bütün topluma nüfuz ettirebilmek amacıyla başvurulan bir araçtır (Nar, 2007: 24).
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.