Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Yeni Mit ve Anlam Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Mit ve Anlam sözleri ve alıntılarını, en yeni Mit ve Anlam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Fakat şimdiyse, mantık açısından, edebi bir tür olarak mitin ortadan kalktığı ve yerini romana bıraktığında vuku bulanlara çok benzer şeylere şahitlik ediyoruz."
Savaş esnasında göçmen olarak New York'ta yaşarken, büyük Fransız bestecisi Darius Milhaud ile bir akşam yemeği yediğimizi çok iyi hatırlıyorum. Ona şunu sormuştum: "Bir besteci olacağınızı ne zaman anladınız?" Bana, çocukken yavaşça uykuya dalmak üzereyken bildiği herhangi bir müzik türüyle hiç alakası olmayan bir tür müzik duyduğunu ve onu dinlediğini, ardından bunun halihazırda kendi müziği olduğunu keşfettiğini anlattı.
Reklam
"Sanırım yalnızca müzik ve matematiğin gerçekten doğuştan olduğu söylenebilir ve insan bu ikisiyle uğraşmak istiyorsa bazı genetik özelliklere sahip olmak zorunda."
"Sese sahipsiniz, sesin bir anlamı var ve hiçbir anlam kendini ifade eden ses olmaksızın var olamaz. Müzikte hakim olan ses unsuruyken, mitte anlam unsurudur."
"Dil, mit ve müzik arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışırsak, hareket noktası olarak sadece kullanılan dili alabiliriz, hem müziğin hem de mitolojinin dillerden kaynaklandığı fakat farklı istikametlerde geliştiği ancak bundan sonra gösterilebilir; müzik zaten dilde içkin olan ses boyutunu vurgularken, mitoloji yine dilde içkin olan anlam boyutunu, mana boyutunu öne çıkarır."
"Ona mitin yapısından bahsettim: Başlangıçtaki, görünüşte birbirleriyle herhangi bir ilişkileri olmayan, bütünüyle iki farklı hikayenin, ilerledikçe iç içe geçtiğini ve kaynaştığını, sonlara doğruysa yalnızca bir tema oluşturduğunu. Ve sonra sordum: Aynı yapıdaki bir müzik parçasını nasıl adlandırırsın? Bu sorunun üstüne düşündü ve bütün müzik tarihi içinde bu yapıda bildiği hiçbir müzik parçası olmadığını söyledi."
Reklam
"Müzik, spesifik müzikal formlar icat ederken, mitik düzeyde zaten var olan yapıları tümüyle yeniden keşfediyor gibidir."
"Müzik dinlediğimizde, neticede başlangıçtan sona doğru devam eden ve zamanla gelişen bir şeyi dinliyoruz. Bir senfoni dinleyin: Senfoninin bir başı, bir ortası, bir sonu vardır, fakat yine de her an, daha önce dinlediğim ile şimdi dinlediğimi bir araya getiremez ve müziğin bütünlüğünün bilincinde olmazsam, senfoniden bir şey anlamayacağım gibi, müzikal bir haz almam da mümkün olmayacaktır."
"..bir miti roman veya gazete makalesi okur gibi, yani soldan sağa, satır satır okursak söz konusu miti anlayamayacağımızın farkında olmalıyız; çünkü mit bir bütün olarak kavranmalı ve mitin temel anlamının olaylar sekansıyla değil, deyim yerindeyse, olaylar destesiyle -bu olaylar hikayedeki farklı anlarda görünse bile- nakledildiği keşfedilmelidir."
"Kendi toplumlarımızda tarihin mitolojinin yerini aldığına ve onunla aynı fonksiyonu gördüğüne; yazısız ve belgesiz toplumlar içinse mitolojinin amacının, geleceğin, şimdiye ve geçmişe -tam bir yakınlık açıkça imkansız olduğundan- mümkün mertebe yakından bağlı kalmasını güvence altına almak olduğuna inanmaktan hiç vazgeçmedim."
Reklam
"Eski antropolojik açıklamalarda yanıltıcı olan şey, karmaşıklığın çok farklı sosyal gruplara ait gelenek ve inançlardan meydana geldiğinin varsayılmasıdır. Bu, materyalin temel özelliğini -her bir hikaye tipinin belirli bir gruba, belirli bir aileye, belirli bir soya veya belirli bir kabileye ait olduğunu ve başarı yahut felaket getirebilen kaderini açıklamaya çalıştığını, şimdi var oldukları şekliyle hak ve imtiyazları izah etmeyi tasarladığını veyahut da ortadan kalkmış haklara dair talepleri geçerli kılmaya teşebbüs ettiğini- gözden kaçırmamıza yol açar."
"Bir unsur dönüştüğünde, diğer unsurların da buna göre yeniden düzenlenmesi gerekir."
"Problem şudur: Mitoloji nerede biter ve tarih nerede başlar?"
"Derleme ne anlama gelir? Bununla iki farklı şey kastediliyor olabilir. Sözün gelişi, tutarlı düzenin, bir tür saga gibi, asli koşul olduğu ve ne zaman mitleri bağlantısız unsurlar olarak bulsak, bunun bozulma ve düzensizlik sürecinin bir sonucu olduğu anlamına gelebilir; biz sadece, daha önceleri anlamlı olan bir bütünün dağılmış unsurlarını bulabiliriz. Yahut bu bağlantısızlık durumunun geçmişte de geçerli olduğunu ve bu mitlerin, her yerde değil ancak bazı toplumlarda mevcut bilgeler ve filozoflarca bir düzene konulduğunu varsayabiliriz."
"Mitin, Salish versiyonlarında çok tuhaf ve önemli bir detay vardır. Bu versiyonda, koca bulmak için seyahat eden iki kızkardeş bulunduğunu ve ortada ikiz diye bir şey olmadığını hatırlarsınız. Büyükanneleri kızkardeşlere müstakbel kocalarını hangi özelliklerinden tanıyacaklarını anlatmıştır; ardından, iki kızkardeş yolda karşılaştıkları ve evleneceklerine inandıkları Düzenbazlar tarafından kandırılırlar. Her iki kadın da geceyi adamlarla geçirdikten sonra birer oğlan çocuk dünyaya getirecektir. Düzenbazın kulübesinde geçen bu talihsiz geceden sonra abla, kardeşini terk eder ve bir dağ keçisi ve bir tür büyücü de olan büyükannesini ziyarete gider; kadın, torununun geleceğini önceden bildiği için, onu karşılaması için bir yaban tavşanı yollar. Yaban tavşanı yolun ortasına düşmüş bir kütüğün ardına saklanır, kütüğün üzerinden geçmek için bacağını kaldırdığında da kızın cinsel organını görür ve çok uygunsuz bir şaka yapar. Kız sinirlenir ve elindeki sopayla tavşana vurup burnunu yarar. Tavşangillere mensup bütün hayvanların yarık burunlu ve yarık üst dudaklı olmasının nedeni budur. Tavşanlardaki bu anatomik özellikten ötürü biz de belirli insanlara tavşan dudaklı deriz."
421 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.