Malum Marx, Das Capital'e "meta" ile başlar. "Meta dışımızdaki bir nesnedir" tanımıyla başlayan eser tümüyle meta, mal, para, sermaye, emek, değer kavramlarına, bunların birbiriyle ilişkisine ve dönüşümlerine ayrılmıştır. Bunlar aynı zamanda Kur'an kavramlardır; meta, mal, altın ve gümüş/dinar (para), ruûsu'l-emval (sermaye/anapara), sa'y, kesb (emek)... İbn-i Haldun'a göre amel ve sa'y (emek, çaba, hizmet, mesai, iş, çalışma) bütün iktisadî faaliyetin temelidir. Emekle elde edilen şeye rızk, kesb, künye, iktina, müktena (birikim, teraküm), menfaat, istifâde, fayda, hâsıla ve kâr, mefâd, servet, sermaye, zahire adını verir. Ona göre emekle üretilen malın bir kıymeti (değer) vardır. Bu değer o malı meydana getirmek (tahsil) için harcanan emeğin değerine denk ve eşittir. (Marxda metanın kullanım değeri). Şu halde malın hiç bir kıymeti yoktur. Önemli olan o malı üretmek için harcanan emektir, dolayısıyla malın fiyatı, mala harcanan emeğin karşılığı anlamına gelir (shf. 889). İbn-i Haldun'a göre nerede rızk ve gelir varsa orada nüfus çoktur. Rızk nüfusa değil; nüfus rızka tabidir. Diğer bir ifadeyle maddi şartlar manevi şartları belirler (Marx'da alt-yapı üst-yapı). Mülk ve devletten ahlaka varıncaya kadar her türlü toplumsal değeri belirleyen maddi şartlardır (shf. 990)