Yaşarken insanların teveccüh ve iltifâtından hoşlanmıyordu. İnsanlardan gelecek maddi ve manevi ücretten ihlas sırrına binaen müstağni davranıyordu. Hep gizliyordu kendini. Hedefi, Allah’ın rızası ve Rahman’ın iltifâtına ermekti. İnsanların övgü ve hayranlığının bu hedefine gölge düşürmesinden ürküyordu.
Geçicilerin övgüsünden duyulacak keyif ve lezzet kabir kapısına kadardır ancak.
İstenmeye değmez.