Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murtaza Gönderileri

Murtaza kitaplarını, Murtaza sözleri ve alıntılarını, Murtaza yazarlarını, Murtaza yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bütün fenler madem bizim Kuran'dan çıktı, biz niye anlamadık da gavurlara kaptırdık?"
... "Allah çöp tenekelerini kediler için yaratmıştır." "Fareler? Fareleri ya?." "Şüphesiz fareleri de" " Yaşasın çöp tenekelerinden faydalanma ve." "Fareleri yeme özgürlüğü! " Bir fare dayanamadı, başını deliğinden çıkardı: "Ya bizim yenilmeme özgürlüğümüz. "
Reklam
"Gözlerim çok kuvvetlidir. İyi bakar, iyi görürüm. Bakıyorum, sende cehaletten başka bir şey göremiyorum."
İşçi sınıfı
Fen Müdürü'nün masasına yaklaştı, bir eliyle kıyısına tutundu, eğildi: “Haçan gördünüz saplaşmışız çamurlara, atacaksınız bir tekme de siz.” «?.. » “...Çünkü, gelmez gevşetmeye yularlarımızı. Zira düşürür iseniz kırbacınızı elinizden, geçer kırbaç bizim elimize!” Öz çıkarına böylesine karşı birini görmek değil, düşünmemişti bile Fen Müdürü.
Sayfa 270 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
Pamuk fabrikalarından birinde bir pamuk tartı kâtipliği buldu. Buldu ama onun gözü kâtiplikte değildi: “Mübarek kanını kutsal vatan topraklarına dökmüş Kolağası Hasan Bey” dayısı gibi subay olamayacaksa da, subay urbalarına benzeyen bir üniforma tutkusu içinde, bu işi birkaç ay sürdürüp ayrıldı. Ondan sonra karnını doyurmak için nerede, ne iş bulduysa tuttu. Hangi işi tutarsa tutsun, kafasında Kolağası Hasan Bey, Hasan Bey'in subay urbasına benzeyen sivillerden ayrı, az da olsa surbayları hatırlatan bir urba, bir bekçi urbası. Böyle bir urbayı sırtına geçirdi mi “cahil halk”tan ayrılacak, iyi kötü bir yetkisi de olacağı için, “cahil halk”a cart curt edebilecekti.
Sayfa 13 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
360 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Yani Kolağası Hasan'dan ve onun o mübarek kanından fenalık geldi. Murtaza'nın takıntı haline getirdiği akrabası oluyor kendisi. Kolağadı kendi ahmaklığından ölse de Murtaza bunu kabul etmiyor ve onun gibi olmak istiyor. Oğlunun da onun gibi olması için her şeyi yapıyor ama büyük oğlu onun istediği gibi çıkmıyor! Kizlarini zaten evlattan saymıyor! Tum umudu küçük oğlunda. Görev aşkıyla yanıp tutuşuyor Murtaza. Görevden başka her şey boş onun için. Ahlak bekcisi adeta. Kitapta da olumlu özellik gösteren, örnek olabilecek kimse yok zaten. Bu açıdan Orhan Kemal oldukça başarılı bir iş çıkarmış diyebiliriz. Yalın bir dili var, onun yanında tekrarlanan bölümler çok fazla özellikle Murtaza'nin ahkam kestiği bölümler Aslinda zenginlik-fakirlik, yoksulluk kavramını çok başarılı bir şekilde romanın sonunda anlatmış Orhan Kemal, Murtaza üzerinden ‘Çeker benim de içim tereyağı, kaymak, bal… Lakin görürüm camekanlarında bakkalların, geçerim, yetmez almaya gücüm, ederim kahır kendi kendime, küserim. Ne sanarsın kardaşıni?’
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,433 okunma
Reklam
" Gözlerim çok kuvvetlidir. İyi bakar, iyi görürüm. Bakıyorum, sende cehaletten başka bişey göremiyorum.."
Murtaza, dürüstlük abidesi...
Yunanistan'ın Alasonya kasabasından olan Murtaza, 1925'lerden sonraki mübadelede annesi, erkek kardeşiyle Türkiye'ye göç etti. Yirmisindeydi. O sıralar “Muhacir kandaşlar nâm-ü hesabına fi sebilüllah,” yani göçmen kandaşlar çıkarına hiçbir karşılık beklemeden, Allah için çalıştıklarını ileri süren yerli simsarların hile dolu öğütlerine uyan hemşerilerinden pek çoğu gibi memleketlerindeki barakalarına karşılık koca koca konaklar, üç buçuk arşın bahçelerine karşılık da binlerce dönüm tarla almayı kendine, daha çok da damarlarında dolaşan şehit Kolağası Hasan Bey'in kanına yakıştırmayan Murtaza, ne annesinin, ne de hemşerilerinin öğütlerine uydu. Hele gizliden gizliye para desteleri gösteren yerli simsarlara hiç! Tam tersi, iskân dairesine gitti: “Biz fakir insanlar idik memlekette,” dedi. “Yok idi başkaları gibi tarlalarımızla konaklarımız. Var idi küçük bir bahçeciğimiz, Söyleyemem yalan, yakışmaz bana.” Ve şahlandı: “Yok idi tarlalarımız, konaklarımız amma, var idi arslan yavrusu arslan dayım Hasan Bey, Kolağası. Hatırlamam ben, anlatır büyüklerim, dökmüş mübarek kanını kutsal vatan topraklarına Balkan Harbi'nde. Yeter bu şeref hem da şan bana, ne lazım tarla? Ne lazım konak? Ne lazım at, araba? Dolaşır benim de damarlarımda şükür, dayım Hasan Bey'in mübarek kanı!”
Sayfa 9 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
360 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Vazife adamı Murtaza
Önce bekçi sonra fabrika kontrolü olarak çalışan, vazifesini her şeyden ve herkesten üstün tutan Yunanistan muhacirlerinden Murtaza... Şehit dayısı Kolağası Hasan Bey'in kanını taşımakla sürekli övünen, dayısı gibi bir oğlan doğuramadığı için karısından sürekli dert yanan tuhaf bir garip adam. Trakya şivesi ile yazılmış bu romanda, şiveden kaynaklı oldukça eğlenceli bölümler vardı, ancak trajikomik denebilecek çok hüzünlü bölümler de vardı. . Demokrat Parti iktidara gelmeden önceki 1940-50 yılları arasında geçiyor roman. Orhan Kemal kendisi de pamuk/çırçır fabrikasında işçilik yapmış, o nedenle fabrika işçilerinin jargonuna son derece hakim. Romanda işçiler ve ustalar arası diyaloglar okura film izletircesine ustalıkla ve son derece doğal bir dille aktarılıyor. . Türk edebiyatının en iyi 100 romanından biri olması sebebiyle kitap kulübümüz ile seçtiğimiz bu eseri çok severek okudum. Orhan Kemal büyük bir edebiyat ustası, Tersine Dünya, 72. Koğuş
72. Koğuş
72. Koğuş
Tersine Dünya
Tersine Dünya
kitaplarını da severek okumuştum, Murtaza 'yı da çok sevdim. Adanalı bir yazar olarak Trakya şivesi ile bu kadar başarılı bir eser yazması da ustalığının delaleti. Türk edebiyatı severlere mutlaka tavsiye ederim. ♡ Kitapla kalın... ♡ #240918212 #240913737
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,433 okunma
Fenci milletler
“Bilin bakalım: Bu dünyanın en fenci milleti kim?” Aşçı yapıştırdı: “Alaman!” “Bütün fenler nerden çıktı?” “Kuran'dan.” “O halde? Haa?” ... “Usta!” diye seslendi. “Bütün fenler madem bizim Kuran'dan çıktı, biz niye anlamadık da gâvurlara kaptırdık?” Aşçı bunu hiç düşünmemişti: “Önündeki bulaşıklara bak!” dedi. “Aklının ermediği şeylere de burnunu sokma.”
Sayfa 207 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.