Sedir Koyu serisinin son kitabı..
Debbie, bu seriyi pek kısa tutmuş. Söylediğine göre sonrasında yazmak istediklerini daha fazla ertelemeyi düşünmediğiydi.. Haklı olduğunu düşünüyorum. Fakat tüm seriler ve kitaplar bir yana, Sedir Koyu bir yana..
Bu kitapta yine zaman, mekan ve kahramanlardan oluşan olay örgüsü şahaneydi.. Biraz, farklı toplum farklı kültürel değer kısmında sıkışıp kalmış olduğumu hissettim.. Ben, demek tehlikeli bir düşünce halidir.. Saçmalar insan ve saçmaları toparlamak kolay olmayacaktır.. bu ince detay dışında;
Emily, çok iyi bir karakterdi.. Ve Nick.. Mark, ilginçti hep. Korkunç bir enerji hissettim hep. Debbie, biraz ürkünç göstermişti ilk satırlarda. Mark’ı sevmekte güçlük çektiğini de söylediğini anımsıyorum. Yazar sevemediyse okur neylesin..
Bir de sonunda biraz zayıf bulduğum kapanış vardı.. Neden çifte düğün olmadı.. Bence yazara bunun İçin mektup yazmalıyım. Sıradakiler acele ettirmiş olabilirler ama bir düğünü eksik bırakmamalıydı..
Jo Mary, güçlüydü. O ince detay durumuna katılmadığımı gözardı etmeyerek..
Bu seriyi okurken hep tatildeymişim gibi hissettim.. Belki de konuklardan biri. Bu kadar keyifli..
Seriyi tamamlamak isteyeceğinden eminim takip eden okurların.. keyif alınacaktır.