Büyük İslam alimi, düşünür, matematikçi, fizikçi, astronomi bilgini İbn Heysem, Makâle Fî Keyfiyyet er-Reşad’dan: “Kainat bütün değişimlerine rağmen bir düzen ve bütün ayrıntılarına rağmen bir âheng içindedir” diyerek ahengin öneminden bahseder.
Pythagoras, kainatın aheng olduğunu belir ve kainattaki ahengi musikideki aheng ile izah eder.
Eflatun, Şölen adlı eserinde musiki ile ilgili görüşlerini Eryksimakhos’a söyletir: “Müziğe gelince, kendi içinde ayrılan şeylerin uyuşmasıdır. ‘Birlik’tir. Tıpkı okla yay gibi. Önce birbirinden ayrılan alçak ve yüksek sesler vardır. Sonra bu sesler uzlaşıyor ve müzik sanatında aheng bu uzlaşmaya dayanıyor. Alçakla yüksek ayrı kalsalardı, aheng diye bir şey olmazdı. Aheng bir ses birliğidir, ses birliği ise uyuşmadır. ‘
‘Devlet’ eserinde de hüzünlü, gevşek, mücadele zamanlarına, insanları yola getirmeye çalışan ve uyarıcı modlardan, yine içki sofralarına eğlencelere uygun modlardan bahseder..
“Müzik eğitimlerin en üstünüdür” der Sojkrates, Eflatun’un Devlet’inde, Eflatun’un aktarmasıyla...
Pythagoras ve İbn Heysem’in söyledikleri gibi kainat aheng üzerine kurulu. Kainatı tutan ve var eden şey ile musikiyi var eden şey aynı: Âheng.