Sezai Karakoçun İzini Sürmek

Nizami Yürüyüş

Turan Karataş

En Eski Nizami Yürüyüş Gönderileri

En Eski Nizami Yürüyüş kitaplarını, en eski Nizami Yürüyüş sözleri ve alıntılarını, en eski Nizami Yürüyüş yazarlarını, en eski Nizami Yürüyüş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şan ve şöhreti veya menfaati için "İslam idealini somuranlar"dan olmayan Sezai Karakoç, düşüncemizde ve şiirimizde, çok özge, özel bir yerdedir; aynı, farklı bir bakıma tek başınadır. Bana sorarsanız, o bir ruh sağaltanıdır. Özle, özdeğişimle vazifeli kılmıştır kendisini. Öyle gelip geçici unvanlar, mevki, mal-mülk, taraftar umurunda değildir.
Dünyanın gidişatının, insanların yaşantısının başka bir yöne, daha doğrusu cihetsizliğe meylettiği; "bütün bir insanlığın yalana teslim olduğu" bir çağda, Sezai Karakoç gibi "dosdoğru"yla yatıp kalkan, hep onu düşünen ve söyleyen, inandığı yolda düzgünce yürüyen bir sanatkârın izinden gitmek, onun eserlerinin dünyasında nefeslenmek az buz bir saadet değildir.
Reklam
Karakoç'un hayat macerasının ilk safhasında, daha çocuk yaşta başlayan tutkulu bir yaşamadan, büyülü hayallerden, yüksek ideallerden bahsedilebilir. İlk gençlikte başlayan doyumsuz okumalar... Doğuyu, Batıyı geçmişi tanımak, bilmek, yeni sonuçlara varmak için... Kanmak için bütün gözelere göz atmak, en halis kaynaklardan gıdalanmak için... İçinde bulunduğumuz âlemin, birçoğumuza kapalı olan gözeneklerine nüfuz etmek, saf ve kıymetli olanın peşinde koşmak; ötelere akmak, maverayı kurcalamak ve oradan derleyip toparladıklarını engin ruh imbiğine geçirip, sağaltıp bize ulaştırması... Henüz "başlayan bir dönemin ilk savaşçıları"ndan olmak için buna ihtiyaç vardır. İlk ürünlerde bile bir ustalık görülmesi, erken olgunlaşmanın gösterenidir. Sanatını besleyen bilgi ve düşünce böyle böyle azıklanmış; bilgelik taşı böyle böyle dönmeye başlamıştır.
Sezai Karakoç'un güçlüğü omuzlayan bir yaratılışı vardır. Ve hemen çok zaman tek başınadır. Disiplin ve düzen aşığı olduğunu, peşin hükümlerden sürekli kaçındığını söylüyor kendisi.
Gazeteci Ömer Öztürkmen, 1975'te dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e Sezai Karakoç'u tanıtmak için bir açık mektup kaleme almıştır köşesinde. Uzunca yazının ilk iki paragrafında: "Bir Sezai Karakoç vardır, Sayın Cumhurbaşkanım... Kendi hâlinde, alçak gönüllü bir insandır. İnsandır Sezai Karakoç ama alelâde bir insan değil. Milletlerin tarihinde ancak beş yüz yılda, bin yılda bir tesadüf edilen ve bu mesut tesadüfle o milletlerin kültür ve sosyal hayatlarında büyük değişikliklere sebep olan bir sanat ve fikir adamıdir o. Karakoç bizim sanat ve düşünce hayatımızda Mevlana ve Yunus'tan beri eşine ve benzerine rastlamadığımız bir şair, bir mütefekkirdir. O yalnız Türkiyemiz için değil, dünya edebiyatında ve çağdaş düşünce âleminde daha şimdiden başköşeyi alacak insanüstü bir kabiliyet ve sahsiyettir. (...) O, bizim dünyaya tanıtacağımız ve iftihar edeceğimiz büyük bir dehadır..."
Fethi Gemuhluoğlu, Karakoç için, her faniye nasip olamayacak ifadeler söylemiştir: "Sezai son devirde kendine özgü değil, cümle için mürtefi bir noktadır. Doruk'tur. 'Yeniden dirilmedir' Kıyam'dır. Dâvet'tir ve Dâvet'e icâbettir. Sahâbe ahlâkı üzeredir. Şiirin bu ebedi ustası.."
Reklam
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.