Müslüman güçlerin rakipsiz lideri konumunda olan Nûreddin, Haçlılara karşı mücadeleyi "küfre karşı cihad" olarak ideolojik bir formata büründürdü. Nûreddin'in "Allah yolunda cihad" çağrısı, sadece dini önderleri değil, sıradan halkı dahi Müslüman idarecileri Nûreddin'e tabi olmaları konusunda baskı altına alacak ölçüde etkiledi. Bu etkiyle, Nûreddin'in siyasi gücü ülkesinin sınırlarını aştı.